Konuyla ilgili olarak bende bir kıvırcık saçlıyım, şimdi bu saçla dışarı çıktığınızda size hemen 'pşşşttt bonus' gibi terimler ile çağıran birçok kişi olacaktır, bunun yanında sokakta yürürken birisi yanınıza gelip 'Aaa bunlar orijinal mi? yoksa sen mi yapıyorsun?' diye birçok soru gelir. Sonracıma sabah kalktığınızda saçınız affedersiniz yarak gibi olur! duşa girersiniz bir bakarsınız yüzlerce kırık saç teli neden? çünkü gün boyunca herkes avuçlar kafanızı, dur diyemezsiniz. Duştan çıktıktan sonra kurutursunuz benimki hemen şeklini aldığından fazla uğraştırmaz ama bazı saç tipleri çok uğraştırır bir tarafı basık olur diğer tarafı kocaman.
Sonracıma eğer liseye gidiyorsanız yarrağı yediniz demektir, çünkü okulda 1.000 kişi varsa ilk dikkat çeken siz olursunuz ve asla fark edilmeden içeriye giremezsiniz, uzatamazsınız çünkü hemen belli olur birde yaz tatilinden sonra okul başlayınca saçlarınızı kesitirirseniz o zaman boku yediniğinizin resmidir.jpg
zordur.
en bilinen lakapları bonustur. hay o banka kuruluşunun allah belasını vereydi de, reklamlarında kıvırcık saç teması olmasaydı.
bonus aşağı, bonus yukarıdır hayatınız. marul diyen zırtapozlar da olur arada.
halı saha maçlarında kafadan defans oynamaktır. Puyol'sun, Marcelo'sun diye gaz verilir. Siz ileri çıkmak isteseniz de, ayaklarınız gitmez. Verdiğiniz paraya yazık olur. Neyse ki, Higuita çok bilinmiyor artık da, kalecilikten yırtıyoruz.
hayat bize zor lan.
yıllardır kıvırcık saçlı olup uzatmayan biri olarak uzatılmasını önermediğim saç şekli.
zira sülalede ve arkadaş çevrisinde;
-anaa bonus olmuş la bu
tepkisinden bunalıp bir daha söyleyeni öldürme hissini aşılayabilir.
ilgi çekici bi durum sanırım. Bilmiyorum ben 22 senedir bu saçla yaşadığımdan artık normal geliyo ama mesela bugün mangodaki kız yanıma gelip ''ay saçın kendinin mi ay çok tatlı küçük küçük bukle bukle keşke benim de böyleeeğ olsaaağ'' vb. bi şeyler söyledi. Aslında sıkça bu gibi cümlelerle karşılaşıyorum sonra yüzlerine gülüyorum teşkür meşkür diyom içimden de 'allahtan belanı mı istiyon kızım sen ben bunları böyle bukle bukle yapmak için her bi teliyle ne gada uğraşıyom biliyo musun yoksa papaz gibi oluyo'' diyom. Sonra gidip aynada saçlarıma bakıyorum gülüyorum onlara, seviyorum, kokluyorum. Biraz narsistlik de var tabi gaza geliyorum. Ama zor yani ben diyim ben düz upuzun saç seviyorum.
erkekte saç uzunsa bi yerden sonra sıkıntı olabiliyor. dolaşıyor birbirine. keçe gibi oluyor. kendimden biliyorum. açtırmakta ayrı bir mesele. ıslakken annenizin dizleri dibine oturuyorsunuz ve sert tarak darbeleriyle ızdırap çeke çeke açtırıyorsunuz. e birde dökülme hadisesi var tabi. karışmaması için bir yol bilen varsa yardım etsin hatta.
bebekken düz saçlı olup şimdi kıvırcık olmak bir hayli gariptir. genel olarak çileli bir durumdur. hep nefret ettim saçlarımdan. düzleştiricim olmadan yaşayamaz oldum lakin şu sıcak günlerde sikimde bile değil sözlük. varsın kabarsın amk.
devamlı "aaa nasıl yapıyorsun saçını, ne güzel kıvır kıvır" gibi muhabbetlerle karşılaşmaktır.
istemeseniz de naber kıvırcık ehe cümlesini yüzlerce kez duymaktır.
lise yıllıklarında 'en kıvırcık' olarak anılmaktır.
saçlarınız kuruyken asla ve asla o saçları tarayamamaktır.
saç kremleriyle bütünleşmektir.
lise zamanında arka sıradaki kız arkadaşın ders esnasında devamlı buklelere kalemini geçirip kendi çapında eğlenmesidir. ve aynı arkadaşın o bukleleri bir bir açmaya kalkışmasıdır.
tanımadığın insanların bile gelip sana "ayy ne güzel hep böyle saçlarım olsun istemişimdir" laga lugası yapmasıdır.
ergenliğin doruklarını yaşarken saçının kıymetini bilmeyip sürekli saç düzleştirmeye çabalamaktır.
etrafındaki teyzeler, amcalar tarafından şirin olarak nitelendirilmektir.
bazen toka olmasa bile kendi saçınla kendi saçını toplayabilmektir.
saçlarına fön çektirdiğin vakit "enee ne kadar uzunmuş senin saçlar" tepkisiyle karşılaşmaktır.
"perma mı?" klişesine hayır doğal cevabını vermekten usanmamaktır.
saçlar kısa sürede şekil kaybına uğradığından mütemadiyen su ile iç içe olmaktır.
saç kurutma makinesinin saçları hunharca kabartacağı gerçeğini bildiğinden bazen ıslak saçla yatağa baş koymak ve sinüzite davetiye yollamaktır.
elektriklenmeye son! sloganlı reklamların ve ürünlerin tümünü ezberlemiş olmaktır. *