düz saçlı kızların özendikleri saçları olan kızlardır. lakin kıvırcık saçı olmayan bilemez, o saçlar taranıp kurutulursa bir kabusa dönüşebilir. her zaman saçı için uğraş vermek durumunda olan çileli kızlardır esasında.
bu modelin güzel olanı çok azdır efenim, türkiyede sokağa çıktığınızda kıvırcık saçlı göreceğiniz güzel kız sayısı 24 saat içinde bir elin parmaklarını geçmez.
düz saçlı kızlara göre, çok daha az sürede daha bakımlı saçlara sahip olabilen kızlardır. düzleştirmek ayrı, saçların düz kalması ayrı problemdir; fakat düzleştirmek isteyen de yoktur zaten.*
bir tek kendileri sevmezler bu durumu, davulun sesi uzaktan hoş çünkü. düz fön hariç her şey tutabilen saçtır: kalem olsun, toka olsun-tokayı daha çok yutar, içine hapseder-. 10 dakika boyunca kulak arkasında durmaya gelmez hemen enteresan bir şekil alır "melabaa" der, cinnet geçirtirir. amma velakin, gittiğiniz her ortamda isterseniz karaktersiz olun, yine de sevilirsiniz.
(bkz: bu da böyle bir anımdır)
şimdi bir kere bu saça sahip dünyaya geldiyseniz sabırlı bir insan olma yolunda ilk adımı atmışsınızdır. çünkü başka şansınız yoktur. bu saçlar her gün yıkanamaz öyle mesela. rezil olur. kuaförler haftada bir yıka dese de sen yine de 3 kere yıkayıp orta yolu bulursun. her duşta da kafanda boneyle girersin. o boneler habire yırtılır zaten. eğer saçın çoksa -iki insan saçını kafasında taşımaktan bahsediyorum- kurutmak büyük bir meziyet ister. zaten uzun, kıvırcık ve çoklar. ilk önce kurutmaya başlarsınız yüzde 15'i filan kurur. aradan birkaç saat geçer yeniden kurutursunuz. bu sefer yüzde 70'i ancak kurur. örerek zapt edersiniz. sabah açtığınızda maşalı gibi olur ama akşama kadar yüzde yüz kurumayı ancak başaracaktır. doğuştan sinizütlü, rinitli olursunuz. düzleştirmeye kalkarsanız -diyelim öyle bir hataya düştünüz- 45 dakika ilk yarı, 45 dakika ikinci yarı yaşanır. sabitlenmez tabi, sabaha dalgalar yer bulur yine kendine. yazın battaniye etkisi gördükleri için tepenizde olur genelde. kışın da yağmurlu günlerin bolluğuyla nemden dolayı kabararak tepenize çıkar. ama sonra sokakta biri kendi saçınız mı ne güzel der. işte o zaman hepsine değer. yine de sabır, sabır ya sabır!