kimilerine göre güven eksikliği, kimlerine göre ise aşırı sevgi ürünü.
ama gerçekte paylaşamama duygusunun insana yaptırdığı kriz anlarıdır. bir insana güvenseniz de paylaşamama duygusuu ile öyle şeyler dersiniz ki sanki ona güvenmediğiniz düşünülür karşı taraftan. oysa istek bellidir. biraz bencilce bile olsa benim olsun isteğidir. bazen zaten size ait olduğu gerçiği unutulur.
çap ve yatay geçiş yapmaya hak kazanan arkadaşlarını gördükçe neden ben onlardan biri değilim diye sormak kendine.Bu durumu hazmedemeyip uykuya zorla dalmak.Yeterince çalışmadığın için içinde 3. dünya savaşının çıkması. Hırslanmak. Kimsenin başarısını bir süre görmeye dayanamamak.Kendi bölümünde iş bulamamaktan korkmak.Her şeyin güzel olacağına zorla inanmak. Hiç kızmadığın sinir bile olmadığın sevgiline sırf bu korkuları yüzünden trip atmak.içindeki kötünün dışarı çıkması ve buna engel olamamak. Özetle gitgide kendini kaybetmek,yorulmak,tehlikeli olmak!!
seven kıskanır-mış. kıskanır da üzer mi seven? ya da ağlatmak ister mi sevdiğini? kıskanılır karşı cins. hele ki hayatınızda özel bir yeri varsa. çünkü paylaşmak istemez kimse sevdiğini. uğruna nelerden fedakarlık eder ama yetmez işte o kişi için. en fazlası istenir istekler bitmez de bitmez. objektif olarak yaklaşılınması beklenilir fakat olmaz işte... bu da kıskançlıklar doğurur. hep ben-cildir kişi. asla sen-li kısımları görmek istemez. kafasının dikine hareket eder. üzülünür gözlerden yaşlar damlar fakat anlatılamaz. sevilmenin sonucu mudur bunlar gerçekten? seven kıskanır mı gerçekten?
Kıskançlık; eksiklik hissidir. Şimdi ve ya daha önce hiçbir zaman sahip olmadığın bir parçanın, zamanın birinde senden alınıp gittiği hissini uyandırır. O şey(ler)in eksikliğini, benliğinde parmağınla göstere bilecek kadar iyi tarif edebilirsin. Onların yeri hazırdır ve sen durmadan onları yeniden(!) tamamlamaya çalışırsın.
Oysa bir papatyadan düşen taç yaprak gibi, hiç bir zaman yerine takamaz ve ya yenisini çıkartamazsın.
Anla artık.... O çiçek sensin!... ve o ''eksik sandığın şey'' sen yaşadıkça olacaktır. O düşen (aslında hiç olmayan) taç yapraklarını yapıştırsan bile, iğreti durmaya mahkumdur.
çizgileri sınırları olan aşarı olmamakla* birlikte bende de her türk erkeği gibi olmaması imkansız duygu.
kıskanmayan erkek/kadın takmıyordur sevmiyordur umursamıyordur diye sonuna kadar savunduğum bir düşünce yapısına sahibim.
dünyadaki bütün düşmanlıkların sebebidir. devletler birbirlerini çekemezler, biri diğerinin coğrafi konumunu kıskanır, öteki topraklarındaki hammadde potansiyelini, savaş çıkar... insanlar kendilerinde olmayan şeylerin başkalarında fazlasıyla olmasına tahammül edemezler, kavga çıkar.
velhasıl kelam kıskançlık her türlü pisliğin başıdır.
dünyadaki en büyük silahtır , kanınıza bir kere girdimi işte o an yanarsınız demedi demeyin bak. sadece ilişkilerde için değil her konuda kanınızda gizlice ilerleyen bir zehirdir. farketinizde sakinleşin ve o an itibariyle kurtulmaya bakın kendinizi teslim ettinizde hiç bir şey eskisi gibi olmayacaktır.
fenadır. insanın tüm iyi huylarını bile sömürür. kişiliği değiştirir bambaşka biri yapar. özgüven eksikliğinden doğar bir bakıma. kendini yetersiz bulurlar fazla kıskanç insanlar ve insanların meziyetlerine, güzelliklerine özenerek o kişiyi kötü kabul edip kıskançlıklarıyla içlerindeki her şeyi kemirirler. aslında kötü onlar olur kötü değil de kinci. tıpkı vücutta yayılmaya başlayan bir hastalık gibidir kıskançlık. üstünde çok düşünürseniz durmasına engel olamazsınız bu hastalığın, sonu gelmez.
eğer dışa vuruluyorsa bir kompleks göstergesidir. kişinin kendisiyle yeterince barışık olmaması, kendisini yeterince sevmemesi, yani kısaca özgüven ile alakalıdır. dillere pelesenk olan "seven kıskanır" lafı yerine "kendisini sevmeyen kıskanır" lafı daha doğru bir yaklaşımdır. çoğu zaman sevdiğini kıskanmak ile sevdiğini paylaşmak istememek karıştırılıp, kıskanç olmadığını iddaa eden kişilere "ne yani şimdi senin sevgilin başka bir erkekle öpüşse kıskanmaz mısın? gavat mısın sen?" gibisinden saçma tepkiler gösterilir. halbuki iş öpüşmeye varmışsa olay kıskançlık safhasından çıkmış paylaşma safhasına geçmiş demektir. sonuç olarak kıskanmayan kişi gavat filan değildir. kıskanmayan kişi başkasına meyleden sevgilisini kaybedeceğini değil, sevgilisinin kendisini kaybedeceğini düşündüğü için böyle gereksiz hisler beslemez. sadece, sevgilisini paylaştığını anladığı anda tepkisini koyarak ilişkisini sona erdirir. paylaşmaktan kastımızı sadece beden paylaşımı olarak anlamdırma gafletine düşmeyin, duyguların paylaşılması da buna dahildir.