Kıskansa ayrı yakıştırma kıskanmasa ayrı yakıştırma.
Kıskanan erkekle ilgili bir derdim yok. Benim derdim kısıtlayan erkek. Ben mesela manitayla tanıştığımdan beri dizüstü hiçbir şey giyemedim. Askılı bluzu sadece yazlıkta giyebildim. işin kötü tarafı giymek istiyorum. Kaç yaşında insanım halbuki. Sınırlarımı da bilirim, kime nerede sınır çizeceğimi de. Ama bu sıkıntıyı aşamıyoruz. Ben de gönlü olsun, huzursuzluk çıkmasın, orta yolu bulalım diye özen göstermeye çalışıyorum. Ama yine de bu kıyafet konusunda kısıtlanmayla ilgili yıllardır kafamda kocaman bir soru işareti ile dolaşıyorum. He demeyip bildiğimi okuyup, istediğimi giyseydim, bu daha büyük problemlere mi yol açardı yoksa problem olmaktan çıkar mıydı?
kadınların sıkıcı bulduğu erkek. kaka' nın eşi sırf bu yüzden şikayetçi olmuştu. tabi onlar sürekli ilgi görmek, sahiplenilmek, gülüp eğlenmek ve yakışıklılığın tadını çıkartmak istiyor. efendilik, saygı sahte onlar için... bu dünyada her şey ters gidiyor zaten. şaşırmıyorum.
Boğmayan, darlamayan erkektir bence. Öz güvensizliklerini kıskançlık olarak yansıtıyorlar. Kendine güvenipte kıskanç olan erkek görmedim. Alfalık tamda bu.
Kendine ve karşısındakine güvenen erkektir.
Çocuklar kıskançlık gibi hastalıklı bir duyguyu ne övmüşsünüz. Üzüldüm. Siz sağlıklı ilişki yaşayamazsınız. Kıskanç olmamak da sevmemek değil, karşındakine saygı duymaktır. Az ayarlı olun, ayar vermekten sıkıldım ben.
azıcık kıskanmasında yarar olan erkektir. kıskanmayan erkek de sevgilisi tarafından sıkıcı bulunabilir ya da sevgisinden şüphe edilebilir. bir erkek, aşırı kıskanç olmamalıdır. aşırı kıskançlık maçoluğa gider. nedense kızlar da böyle maço erkekleri sever. erkeklerin kıskançlık ayarını tutturması gerekmektedir.
Hiç denk gelmedim. Kıskanç değilmiş gibi davranan bile biraz zaman geçince deli gibi kıskanmaya başlıyor.
Türk insanının default özelliği bence kıskanclık.