Kıskanmak genelde şeytan işidir diye bilinir. Ama aslında kıskanmak tam anlamıyla kalabalığa duyulan özlemdir. Beynimiz yalnızlığı yaratır ve yok etmek hiçte kolay değildir.
sanayileşmeyle gelişen duygu.
bireysellik ön plana çıktıkça, evrildi. manyak bir safhaya geçti. bir üstü versiyonunu tahmin edemiyorum, her şey benim, benim, bu benim ayağına bireyler kendini kemiriyor. olmaz böyle paylaşalım. **
insanı kemiren duygudur, anksiyeteye nedendir.
son dönemde çok sık tecrübe ettiğim duygu. "ben hep böyle miydim?" diye soruyorum kendime, cevapsız. Hayat hiç adil değil a dostlar. Adil olsa hepimiz aynı tiple aynı zekayla doğardık mesela - ama doğmadık.
sadece daha güzel doğdun diye, hep daha şanslı oluyorsun mesela. daha yakışıklı ve daha zengin erkekler seni tercih ediyor. çok akıllı olmak zorunda değilsin, iş mülakatlarında +1 önde başlıyorsun vs vs vs... Yani hayatın, eğer gerçekten ciddi şanssızlık problemin yoksa, hep bir adım önde gidiyor.
Zenginsen de bi adım öndesin. bi kere takman gereken daha az şey oluyor. "o okulu kazanabilecek miyim?" "mezun olunca iş bulabilecek miyim?" "spor salonuna yazılsam mı?" "araba alsam mı almasam mı?" düşünmene bile değmeyecek sorular oluyor. tabii ki düşünüyorsun, ama kabul edelim, arkasında destek olmayan biri kadar düşünmüyorsun asla...
Bazıları ehliyet almak için mezun olup,çalışıp, cebine 3-5 kuruş para girmesini beklerken, bazıları pazardan domates almaya gider gibi gidip araba alabiliyor mesela...
Kaç yaşına geldim, hala ergen gibi hissediyorum kendimi zengin ya da güzel arkadaşlarımı gördükçe, hele bir de bu güzellerle zenginler evleniyorsa iyice ergenleşiyorum. değiştirebileceğim bir şey olmadığını biliyorum, e tamam elimdekilere de şükrediyorum... ama yine de insan işte, daha fazlasını ya da daha kolay gelenini istiyor.
Ne bileyim, işten istifa edip "sizin çilenizi çekemem lan" deyip, yurtdışında herhangi bir şehre taşınma kararı almak isterdim. sonra sıkılında geri dönüp, birkaç ay iş arayıp yeniden başlamak isterdim. ama işte, nerde? mümkün mü? bize değil... anasını satim!
not: tüm yazım boyunca geçerli olan şudur ki: istisnalar kaideyi bozmaz. ben genelleyerek yazdım buraya.
Bir gün aya,
En çok neyi seversin? diye sordular.
Dedi ki:
Güneşin tutulup ebediyen perde altında kalmasını severim.
Daima onun yüzünün bulut altında kalmasını isterim.
Çünkü, onu kıskanırım.
F. Attar.
aşamaları herkeste farklı görülen histir.
kırıp parçalayanı da görürsünüz, oturup ağlayanı da.
ama en can yakıcı olan, böyle zehir gibi vücuda zerk olandır.
önce bi an nefes kesilir, daralır böyle göğsünüz, nefes alacak yer kalmaz. derin derin nefes almaya çalıştıkça, vücut daha da kasılır, zorlaşır nefes almak. kalp ritmini kaybetmiş gibi saçmalar, kollar uyuşur, gözlere yaş dolar.
bi anda olur hepsi, kısacık bi zamanda. işte o anda böyle terasa koşup, geriye çekilip, hız alıp atlama hissi gelir.
tutarsın kendini, eller titrer, karıncalanır. hala nefesler aynı can sıkıcı halde devam eder.
o an böyle o zehir ne öldürür, ne de geçer. işte en fena hissedileni budur.
an itibariyle yaşadığımdır.
kırsam parçalasam doyamam doyamam!
bende bolca bulunan duygudur. öyle ki hayatımdaki herkesi kıskanıyorum, köpeğimi bile kıskanıyorum. gidip benden başka birine şımarıklık yaparsa küsüyorum ona ama kendini nasıl affettireceğini biliyor yakışıklı oğlum. ****
Kıskanmak, masum bir duygudan en sert duyguya geçişi en kısa olan duygudur. Bir anda hiç istenmeyen durumlara kadar sürükler kişiyi olduğundan başka birisine dönüştürür.
12 yaşında çocukken mahallede evlenen ablaları kıskanırsın ya hani, lan elin oğlu aldı gidiyor dersin. ama böyle masum bir duygu. çünkü daha çocuk bile nasıl yapılır bilmezsin. hiç içinde kötülük yok, sadece abla olarak sevdiğin birisinin gitmesiyle üzülürsün. işte böyle duygularda var amk. bu da bir kiskancliktir.
kıskanmaya hiç gerek yok çünkü zaten herkes birbirini kıskanır hiç gerek yok yani yada varsa da '' o beni kıskankanıyor hahaha '' havasına girilmez sen bunu fark ediyorsan zaten sende onu kıskanıyorsundur açık ve net.
insanın içini "çıt çıt çıt" kemiren gereksiz göz karartıcı bir duygu. kıskanan sahiden gözünü karartıp saldırıyor işte. bir kadının diğer bir kadını kıskanması çok gereksiz, neden kıskanırız bilmem. ben kıskanmam desem de yalan olur, arada bir kıskanırım. ama bir erkeğin kadınını kıskanması çok farklı olsa gerek. abartmadan, sakatlamadan, hafif hafif. iyidir yani dozunda.