akıl nasıl kısa olur demeyin ve şu sözüme kulak verin; saçı uzun aklı kısa...
kız kısmısı, erkekler kendisi için yaratılmış, kulu, köpeği, emrine amade, yatağında orospu, yemekte sandalyesini çeken olarak gördüğü ya da bazı çok akıllı erkeklerin, ki bunlar karizmatik sinema erkeğidir, tarafından etkileyici hareketlerle dişisini baştan çıkarttığı, sürekli peşinden koştuğundan mütevellit normal hayat idame ettiren diğer erkekleride bu soytarı sinema erkekleri gibi hissetmesi üzerine ortaya çıkan histeri konusudur erkeği parmağında oynatma istekleri, işte bunu kabullenen kız kısacık akıllı kızdır. *
bilmez ki ondan başkası ile de hayat olabilir, bilmez ki tek vajiş kendisinde yok, bilmez ki onun has sıfatı için değil tüm uğraş. her ne sikimse işte sonuçta her ne olursa olsun erkeği parmağında oynatabilecek kadar becerikli kısa akıllıları tebrik etmemiz gerekiyor. o kız kadar dahi kısa akıllı olamayan erkeğe türlü oynatma müstahaktır.
neyse konumuza dönüp kısadan mevzuyu özetlersek; evrim kabul edilip bütün insanlar evrilseydi bu sorunları aşabilirdik ama inançlar işte. bir noktaya geldikten sonra konuşacak konu kalmıyor.
son olarak her şeye rağmen kızlar iyi ki var. neşemiz, sevinç kaynağımız, kutsal pınarımız onlar... biz o pınardan hayat suyunu içtik, başkasına ikram edilmeyecek kadar kutsal lan bu su...
eğer ki bu kızımız bir de güzelse neredeyse bütün erkkekleri parmağında rahatça oynatır. hatta donunda sallar, sonra bir bakarsınız o don kızın bile değildir. öyle sap gibi kalırsınız ortada. *