aslında insanlara hak vermek gerekir.
yani zamanımız artık 1 dakikanın bile değerli olduğu ve insanların vaktini en tasarruflu şekilde kullandıkları bir devir iş bu sebeple uzun entry'leri okumak bu zamanın azalmasına sebebiyet verir. özellikle yeni yazar olmuş ve ''okunacak şey yazıyor mu acaba?'' şeklinde bir bilgiye sahip olmadığımız yazarları okumuyoruz.
yani uzun yazılarda ilk önce nick'e bakıyoruz şayet ''bizim yazar'' ise okuyoruz. eğer ''bizim yazar'' değil ise okumuyoruz ancak bazı yazarlar uzun entry olması nedeniyle artı oyu veriyor sırf emeğinin karşılıgını vermek için bu yazar adult sitelerinde teraziye tıklamayı ihmal etmeyen iyi niyetli sempatik öpülesi yazarlardır seviyoruz onları.
ancak birde okumadığı entry'e oy vermeyen yazarlar var.
elbetteki okumadığımız entry'i oylamayız ancak tembellik nedeniyle okumadığımız zaman oylamak gerekiyor.
yani bir adamdan sinir olursun onun yazmış olduğu uzun entry'leri okumazsın tamam ama mesela uzun bir entry gördün nickine baktın xxx yazar ''hımm bu bizim yazar değil okuyamam dedin'' işte orada bir artıyı çok gormemelisin. belliki adam bir emek vermiş teraziye tıklasan yani şey oy versen nolur ki? paralı mı lan bu?
ya da yazar kişisinin bir kaç uzun etnry'isini okuduktan sonra yüzeysel bir fikir edindikten sonra karar verilmesi güzel olacaktır. *
formatın sözlük formatı olmasından gerek kısa ve en açıklayıcı cümle ile başlığı anlatmak en doğrusudur. böylelikle okuyanın en az emekle konuyu anlaması hedeflenmektir ki insanların tembelliklerinden ötürüde en doğru yaklaşım bu olsa gerek.
istatistiklerde "geçen haftanın en çok beğenilen entryleri" başlığında ilk sıraları çeken entrylerin, çoğunlukla uzun entryler olduğu göz önünde bulundurulursa, doğruluğu tartışılacak olan önermedir.