Genelkurmay Başkanı Orgeneral ilker Başbuğun ileride tek tip askerliğe geçileceği yönünde mesaj vererek, tsknın yeni konsept çalışmalarını da hızlandırdı ve gözler önüne serdi.
Yapılanmanın tamamlanması ile birlikle, yedek subaylık tamamen kalkacak. Herkes 12 ya da 15 ay erlik yapacak. Takım komutanı ihtiyacını, yedek subaylar yerine, sözleşmeli subaylarla karşılanacak.
artık açıköğretim'in de bi anlamı kalmamıştır arkadaşlar, geçmiş olsun.
ilgili haberde gen. kurmay başkanın dolaylı da olsa böyle bir sözü yok. doğru olsa açıköğretim fakültesi sektörü batar zaten.
iktidar yanlısı basının yalan haberlerle gündemi değiştirme çabasından başka birşey değil. sonra bir bakmışın bir kurum daha özelleştirilmiş. 1 mayıs'ta milletin anası ağlatılmış.
tamam eşitlik diyorsunuz ama bu hiç adil değil ki!
örnekte aldığım durum örgün öğretim , açık öğretim okuyanların ve maddiyat açısından aöf ' çalışanlarının işine gelmeyecek bir durumdur.
örnek :
tebrikler sayın komutanım! lakin, keşke bunu baştan söyleseydin de doktora yapmasaydık. şimdi 35 yaşında eşimden çocuğumdan akademik çalışmalarımdan beni alıp 12 ay kışlada tutacaksın. sağlık olsun, fakat rica ediyorum, 12 ay boyunca ev kiramı ve en azından çocuğumun rızkını ver de sıkıntıdan kendi kendimi vurmayayım. keşke söyleseydin de hiç okumasaydım, babamın yanında çalışarak akdemik hayatta kazandığımdan daha çok kazanır hem de bu sıkıntılara düşmezdim. *
okul bittikten sonra askerliğini yedek subay olarak yapıp, artık ailesine muhtaç kalmamak isteyenlerin* planlarını alt üst eden uygulama.
olsun ama vatan borcu namus borcudur.
eğer kısa dönem askerliğin ve yedek subaylığın kalkması kesinleşirse, tecilli olanlar tecili bozdurup hemen gitmek isteyeceklerdir. bu da muhtemelen yığılmalara neden olur. o zamanda uygulama ya ertelenir ya da rafa kaldırılır.
ciddi hiçbir kaynağın olmaması bu haberle birlikte medyamızın yerlerde süründüğünü bir defa daha göstermiştir.
ilker başbuğ'un söylediği şey yeni düzenlemeler olacağı yönünde, lakin muhterem medyamız olayı taslak haline getirip neredeyse kabul edecek kadar işi ileri götürmüşler.
üstelik ayrıntılı şekilde kimin ne kadar ve ne mevkiide askerlik yapacağını belirtirken kaynak olarak ta birbirlerini göstermişler.
adam olmaz bu medya, olmaz.
biraz medyanın sallaması da, ben şu askere ihtiyaç olması durumunu anlamadım.
hayır gitmeyen, bilmeyen de zannedecek ki giden herkes acayip savaş teknikleri öğreniyor, tüm silahları süper kullanıyor, vatana millete fayda sağlıyor.
lan daha yeni kaç tane arkadaşım geldi. savaşa ve mücadeleye en yakın bir şeyler öğrenen, tüm gün flash oyunları ile zaman geçiren biri.
diğerleri oturmuş, yazı yazmış, windows kurmuş falan.
binlerce genç zaten 6 ay boyunca, hiçbir şey yapmadan boş boş oturup dönüyor, bunu uzatmanın anlamı nedir bilmiyorum.
çay taşıyıp ayakkabı boyatacak okumuş elemana duyulan ihtiyaçtan dolayı gidilen revizyon.
ha birde orduevlerinde tşk kebabı yapılırken getir götür işlerine garson lazım.
mevcut askerin yüzde 10 u doğuda çarpışırken kalan yüzde doksanı bu söylediğim işleri yapıyor. (jandarmalar hariç)
bir adamı evinden yurdundan ailesinden koparıpta tarlada çakıl taşı toplatmanın akıllı tarafı nedir acaba. birşeyler yapma umudyla hayata atılan genç en verimli günlerini orada piskopat astsubayların deneme tahtası olarak geçirip sonrada heyecanını yitirmiş ne söylenirse boyun eğen sönük bireyler olarak hayata devam ediyorlar.
üniversite öğrencileri için çileden başka bir anlamı olmayan 6 aylık sürenin uzatılmasıdır. gerekli midir? hem de nasıl... tabii savaş çıkarsa filan cepheye gitmemiz gerekir silahla, ha bir de vatan borcudur seve seve ödenir. benim bir senem ziyan oluyormuş kimin umrunda. vatan borcu ödenir de hakkımız ödenmez onu ne yapacağız?
hayır başımızda atatürk gibi bir lider olsa mesela, ben askere giderken desem ki 'ulan bu vatan benden 1 sene mi istiyor ama bu vatanı kuran adam ömrünü harcadı ben bir sene mi vermişim çok mu' desem, diyebilsem seve seve öderim o borcu. gelgelelim ben gelecek kaygısı yüzünde istediğim bölümü yazamayayım, sinemaya sadece hobi olarak bakabileyim, bir an önce para kazanmak, kapitalist sistemin çarkları arasındaki ezilmek zorunda bırakılayım(ki kapitalizme cok da karşı biri değilim ama carkları arasında da ezilmeyelim be hafız) sonra bir de vatana borç ödeyeyim. hayır suçumuz gemimizin olmaması mı yani?
edit: eksi veren arkadaş benim yerime de yap be o kadar meraklıysan.
söylenegelen şekliyle fakülte mezunu insanların aleyhine bir durumdur.belirli bir entellektüel seviyeye sahip insanları 20 yaşına basmak ve erkek olmak dışında hiçbir vasfı olmayan birçok yontulmamış insan evladının bulunduğu dengesiz ortamda köreltmektir bu..psikososyal açıdan bakıldığında hiçte insaflı değildir..ve neresinden bakılırsa bakılsın düşüncesiz bir uygulamadır..
eğer sen ülkenin gencecik çocuklarını ''20 yaşına basmak ve erkek olmak dışında hiçbir vasfı olmayan birçok yontulmamış insan evladı'' diye tanımlıyorsan tek tip askerlik seni ne yontar ne raydan çıkarır. bildiğin bitki hayatına devam edersin. önce insanları tanımlamayı bilmeli.
vicdani reddin kabulü tbmm adalet komisyonunda aylardır onay beklerken akp hükümeti tarafından ilker başbuğ'un yorumları emir telakki edilip kısa bir sürede yasalaşacak gibi görünmektedir bu olay.
evet, türkiye altına imza attığı uluslararası anlaşmalara göre vicdani ret hakkını tanımakla yükümlü olmasına rağmen bir asker devleti olduğu için bu yasa hala geçirilmemiştir. öte yandan nato kararlarına göre en fazla 12 ay askerlik yapılabilecekken türkiye'de vatandaşlara 15 ay askerlik yaptırılabilmektedir zaten. bu nasıl olmaktadır? 12 ay zorunlu, kalan gayrihukuki olan 3 ay da askerlik yapacak vatandaşımızın zorla gönüllü edilerek (!) bir belgeye imza atmasıyla mümkün olabilmektedir.
bu düpedüz hukuksuzlukken bugün 3. dünya savaşının içindeymişiz gibi herkese uzun süreli askerlik yaptırılmaya kalkılmaktadır. sen o askerliği 1 aya çek bakalım insanlar kapında sıraya giriyor mu, girmiyor mu!
ancak asker idaresindeki bir ülkede gerçekleşebilecek ve 21. yüz yılla bağdaşmayan bir uygulamadır.
demokrasi ile yönetilen bir ülkede askerliğin süresi, bedelli vs.. gibi konulara t.b.m.m karar verir. ordu t.b.m.m ' nin emrindedir. genelkurmay başkanı'nın bedelliye sıcak bakması yada soğuk bakmasının demokratik ülkede bir bağlayıcılığı yoktur. kişisel fikirden öteye gidemez. o yüzden ne yazık ki haddini aşan bir açıklama olmuştur.
sanırım bu ülkenin okumuş insanlarının, uzmanlarının genelkurmaya bir brifing vermeleri gerekiyor. çok asker olmasıyla askeri anlamda güçlü olmak eş değerde şeyler değil.
askeriyemizin komutanlara çay servisi yapacak, yazı işlerini yapacak, çay ocağının hesabını tutacak, komutanların telsizini taşıyacak personel sayısının azlığı nedeniyle ortaya çıkması kuvvetle muhtemel olan durum.