direncin çok küçük bir değer alması üzerine, akımın aşırı artması ve dolayısıyla gücün aşırı büyümesi olayıdır. 0.1 ohm kısa devre direnci olarak varsayılır.
akımcağzın kısa yoldan fenafillah'a ulaşma çabası. genellikle onun bu fevrî tavrı nedeniyle sigorta ya da devreyi beslemekle yükümlü olan parçalar yanar.
(bkz: keskin sirke küpüne zarar)
direnç ile alakalı bir durumdur. akım kendisine en az direnç gösteren yoldan gitmek ister. örneğin belli bir direnci olan bir kola paralel bir düz tel bağlanırsa, düz telin direnci sıfıra yakın olduğundan dolayı akım dirençli koldan değil de düz telin olduğu koldan akmak ister ve akar. kısa devre arızaları da bundan kaynaklanmaktadır. örneğin bir devre sisteminde kopan bir tel bir dirençli düzeneğin iki ucu arasına temas ederse akım akması gereken yoldan değil, telin üzerinden akar ve sistem çalışmaz.
devre nin, kısadevre olması en muhtemel yerlerine yerleştirilecek diyotlarla büyük ölçüde azaltılabilecek, azaltılan risk. yerine göre sadece devrenin çalışmamasına yol açarken, yerine göre devreyi yakabilir.
bir elektrik devresinin en önemli unsuru ve her türlü formülün baştacı olan akımın bir türlü geçiş izni vermeyen yüksek dirençli yolla uğraşmayıp nasılsa gel benim yolumdan geç diyen düşük dirençli yol var diyip sonucunun kötü olacağını bile bile o yolu tercih etmesidir, yaramazlıktır ki bunun cezası sigortalar tarafından verilir ve artık devre içinde dolaşması men edilir.
an itibari ile televizyon kanallarında yayınlanan en kalite programlardan biridir, bu programı gece gündüz yapsınlar yemeden içmeden sıçmadan seyretmeyen bok olsun.
edit: an itibari ile hayko cepkin canlı canlı piano çalarak mest etmekte bizi.
son iki haftadır seyrediyorum bu programı açıkçası başarılı da buluyorum. en azından mantıklı konuşuyorlar da arkadaş pelin batu'nun dokunsalar ağlayacak bir ses tonu var bir süre sonra insan sıkılıyor yahu.
şu anda konuğu nil karaibrahimgil olan program! pelin şarkısını pelin batu'ya yazdığı iddia ediliyor, biliyorsunuz. nil öyle olmadığını söyledi, tarih bölümünde bi' kızmış bahsedilen pelin! tam da bu programda pelin batu'nun mor makyaj yapması bir meydan okuma mıdır acaba?*
diğer bir bomba da pelin batu'nun "fazıl hüsnü dağlarca'nın ölümünün arifesinde olduğumuz bu günde..." demesi! dağlarca'nın ölümünü tahmin edecek kadar sezgileri kuvvetli kızımıza selâm ederim.
yedi numaranın bitmesinin ardından aynı ekibin trt icin cektigi bir dizinin adı. tutulmamıs olmalı ki bu dizi bitirilip yedi numaranın yeni bolumleri cekilmeye baslanmıstı. ceren soylu da dizi kadrosundaydı.
son zamanlarda izlediğim en saçma tartışma programlarından biri. Son derece ciddi toplumsal sorunların saçma sapan, alakasız konuklarla tartışıldığı, pelin batunun pastoral boyutlarda durmadan saçmaladığı, harun tekinin ise adeta "bakuninin lümpen tayfası" modunda, ekranlarda bilinçli ve insiyatif sahibi bir züppeye dönüştüğü programdır. Erzurumda yakutiye belediyesinin çevre düzenlemesi adı altında gerçekleştireceği "canlı ağaçların kesilip yerine irandan ithal edilecek metal ağaçların dikilmesi" projesine ( ki ben buna erzurumda yaşayan bir birey olarak evrensel mantıksızlık projesi diyorum) Yıldo'nun yaptığı din içerikli, irasyonel yorumlara hiç birinin rasyonel bir tepki gösteremediği bir programdır aynı zamanda. Medyatik özneler bu noktada toplum nezdinde önemli rol oynar, bir kişinin ekran karşısına geçip dini kamusallaştıran söylemlerde bulunması son derece tehlikelidir. Zaten her soruna din eksenli politikalarla yaklaşıldığından dolayı bu kadar sorunlu bir topluma sahibiz. Hayatı ve mutluluğu dinsel referanslarda görmek politikadan başka bir şey değildir. Din karşıtı falan değilim ama ünlü filozof Kant’ın dediği gibi “din bir toplumda kamusal bir güce dönüştükçe, o toplumda büyük ayrışmalar olur, bu ayrışmalarda zaman içinde büyük çatışmaları doğurur.” En azından biri çıkıp yıldonun fütursuzca konuşmasını önleyebilirdi; ama yapmadılar! Cem mumcu diğer ikiliye göre çok daha akılcı konuşuyor, daha akılcı çözümlemeler yapabiliyor seyirciye.