kisa bir not

entry1 galeri0
    1.
  1. adıyla tezat yaratan bir edip cansever harikasıdır...

    Ve yıllarca sonra kadının ölüsünü
    Bir bulantı cenazesi gibi kaldırdılar içimden.

    O gece konağın bütün lambalarını yaktım
    Elimde bir içki $i$esiyle ben
    Sanki bir insan $ehrayini vardı da, ben
    Gecesiz bir sarı$ındım
    Gecesiz bir sarı$ındım ve i$te
    Bütün kapıları açtım kapadım
    Kırdım parçaladım elime ne geçtiyse
    Biblolar mı olur, yağlıboya tablolar mı, kristal takımlar mı
    Elime ne geçtiyse
    Açtım pencereleri dı$arı attım.

    Durmadan atıyordum, e$yalar bitmiyordu ki hiç
    E$yalar bitmedikçe öfkeyle içiyordum
    Ve kinle
    iniltiler duyuyordum aşağıdan yukarıdan
    Ve bağrı$malar
    Ve çığlıklar duyuyordum bir de
    Tanıdığım artık ve bildiğim iyice
    Acayip hayvan seslerine benzeyen
    - Konak ki bir $im$ekti de, elle düzeltilmi$ti sanki bir yağmur öncesinde -
    U$aklar evlatlıklar birbirine giriyordu
    Birbirlerinden çıkıyordular
    Aralarına karı$tım
    Bo$aldım bo$aldım bo$aldım
    Ve bilirdim, biliyordum, süresiz bir sarı$ındım
    Ba$kalarını da çağırdım daha sonra
    Ve kar$ıladım.

    Oramla kar$ıladım, en çok oramla
    Kapıda kar$ıladım, dü$ümde kar$ıladım
    Bir sürü adamlar geldi, o bir sürü adamla bir sürü kadınlar
    Nerde kim varsa i$te bir bir geliyordular
    Mutsuzlar, umutsuzlar, uyumsuzlar
    Ellerinde paketlerle geliyordular - neler yoktu ki -
    içkiler, çiçekler, pastalar
    Küçük küçük paketler, büyük büyük kutular.

    [Ah, ne de çok $eyleri vardır da, nasıl
    Hep böyle yerinde harcar bu kentsoylular.]

    Giysiler giysiler gene giysiler
    Fiyonklar, boncuklar, payetler
    Değerli - değersiz, sahici - yalancı
    Türlü türlü iğneler, yüzükler ve kolyeler
    Önce hep nasılsınızlar, lütfenler, oturmaz mısınızlar
    Denenmi$ iç geçirmeler, gizliden bakı$malar
    Ve yaldızlı cümleler
    Bu pazar ne yaptınız? Hangi pavyonda? Sahi mi?
    iğreti kahkahalar, ucuzundan gülmeler
    Bacak bacak üstüne atmalar, yerlere uzanmalar
    Sigaralar içkiler
    Sonra gene içkiler, hiç bitmeyen içkiler
    Ve dudaklar ve gözler, ince uzun boyunlar
    Memeler, kalçalar, kıçlar, falluslar
    Ve yavaştan seviciler, ibneler
    Poz kesen jigololar.

    [Nasıl da vaktini bilirler her şeyin
    Ve vaktinde giri$irler her $eye bu kent soylular.]

    Sabaha kar$ı duruldu her $ey
    Gidenler, gelenler, yeniden gidip gelenler
    Duruldu konak
    Denizanaları gibi açıldı kapandı
    Sızanlar mı dersiniz, uyuyup kalanlar mı
    - Elle düzeltilmi$ bir yağmur sonrası mı acaba -
    Bir ara yağma edildiydi bütün kamçılar
    Ne kalmı$sa kırıp dökmediğim
    Fırlatıp atmadığım
    Yağma edildiydi gümü$ şamdanlar
    Saatler, konsollar, sehpalar
    Perdeler, avizeler, halılar.

    [Bilmezsiniz siz, bilemezsiniz
    Görseniz nasıl ince
    Nasıl da kibardırlar bu kentsoylular.]

    Kanadı kanadı kanadı o gece bütün konak
    Görkemli bir Kadın kaburgasını andıran konak
    Bahçede acı acı bağıran tavusku$ları.

    [Kim ne derse desin iyi bilirler kovulmayı da
    Azıcık sırıtırlar, azıcık da $akaya filan alırlar
    Ve usuldan ve bozmadan hiç durumlarını
    Çıkarlar kırıtaraktan dı$arı
    Yalanla avunurlar, yalanla korunurlar
    Bilmezler utanmayı hiç bu koku$mu$ kentsoylular.]

    Yaktım konağı da o gece
    Bir daha, bir daha yaktım
    Yüzlerce, yüzbinlerce yaktım hiç usanmadan
    Aklımda bunlar kaldı sadece.

    Soluksuz sessiz
    Gölgesiz devinimsiz
    Bir Ruhi Bey olarak Ruhi Beysiz
    Kentin içine kadar sokuldum.
    Ağzımın içi zehir gibiydi
    Tuttum bir sigarayaktım
    Kravatımı düzelttim
    Ayakkabılarımı sildim
    Ve sordum:
    - Ben Ruhi Bey nasılım
    - Sahi siz nasılsınız Ruhi Bey
    - iyiyim iyiyim.
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük