istanbul teknik üniversitesi türk müziği devlet konservatuarını bitirmiş , şu anda haliç üniversitesinde yüksek lisans yapmaktadır ayrıyeten trt'de akitli saz sanatçısı olarakta çalışmaktadır.
neşet usta dan sonra bozlak dinlemek isteyeceksek; yüreğimizi nemlendirecek yegane adam olacak itü konservatuar mezunu, abdallığı kalıtsal, büyük müzisyendir.
gülay, kubat, zara gibi ismilere eşlik etmişliği bulunmaktadır. erkan oğur'la beraber ispanyada festivallerde konserler vermektedir. iki ünlü isme gitar virtüözü paco de pena'da eşlik etmektedir.
1980 kırşehir doğumludur. itü devlet konservatuarından mezun olduktan sonra türk musikisi alanında yüksek lisans yaptı. 2003 yılında trt istanbul radyosu türk halk müziği birimine saz sanatçısı vasfında akitli olarak kabul edildi. burada, mehmet erenler ve zafer gündoğdu gibi şefler yönetiminde birçok televizyon ve radyo programında yer aldı.
özellikle orta anadolu yöresine ait bozlak ve oyun havalarını başarıyla yorumlamaktadır. bu alanda neşet ertaş ustanın veliahtı olarak tanımlanmaktadır. henüz bir albümü olmamasına rağmen facebook ve youtube gibi ortamlarda binlerce hayrana ulaşmıştır.
askerden döndüğünde -ki 3 ay kadar var- albümünün çıkacağı söylenen sanatçı. zara, kubat, hüseyin turan ve gülay konserlerinde ya da katıldıkları programlarda görülebilir. trt'de akitli olarak çalışmaktadır. sazını dinlemek için, zara ve gülay'ın sesine katlanmak zorunda kalmayacağımız günler yakındır umarım.
youtube'dan bütün şarkılarını indirip canım sıkıldıkça dinlediğim ve saz çalmakta idolüm olarak gördüğüm şahane bir insan.aynı zamanda neşet ertas'ın veliahtı olarak gördüğüm insan.
methini pek duyduğum iyi bir bağlamacı ve bozlak söyleyicidir. fakat fazla abartıldığı kanaatindeyim. zorladım kendimi acaba gerçekten bu kadar iyi mi diye ama nafile, çok iyi değil! ama bağlaması iyi gerçekten.
son yıllarda yıldızının belli bir kesimce parladığı iddia edilen bozlak tarzı türkülerin yorumcusu. ilk dinlediğimde ümit tokcan ustanın bir yorumu gelmişti hemen aklıma: "ben söylemek için 30 yıl dinledim, şimdiki gençler 30 dakika sonra çıkıp söylüyorlar muharrem ertaş'ın, çekiç ali'nin türkülerini." sözün özü, kim ne kadar beğenirse beğensin ismail altunsaray da benim için 30 dakika sonra söyleyenlerden olacaktır her daim. bunu da yaptığı ilk albüm çalışması olan incidir'le ortaya koymuştur zaten. otantik okumaya çalıştığı eserlerin sahipleri zaten aramızdan ayrılalı 20-30 yıl oluyor ve hemen hepsinin plak, kaset kayıtlarına ulaşabiliyoruz. düzenleme yaptığı eserler ise tam bir fiyasko. özellikle biter kırşehir in gülleri adlı türkünün girişi erdal erzincan'ın giriftar albümünde olduğunun aynısı. ara müzikteki trompetler ise erol parlak'ın yalınkat albümündeki bad-ı sabah oyun havası'ndan (ç)alıntı. orta anadolu'nun büyük bozlak ustalarının yolunda yürüdüğünü iddia eden bu yorumcu ne yazık ki ne olduğu gibi göründü, ne de göründüğü gibi oldu benim için. başarıları daim olur umarım...
incidir isimli albümü satışa çıkmış itü ve trtden bozlaklarını bildiğimiz sanatçı. açıkçası ben daha sert bir albüm bekliyordum. başka bir deyişle daha kurak. bozkırdan bir albüm. zira ismail abimiz bozlaklar ve kuru tezeneleri ile ağlatan bir icracıydı. o gözle bakınca hayalkırıklığı. genel anlamda bakarsan yani diğer türkü albümleriyle karşılaştırırsan on numara albüm olmuştur. diyeceğim gelenekçi değilseniz halk müziğinde işin içinde bir miktar batı enstrumanları olunca kulak tırmalamıyorsa alın ve zevkle dinleyin. zeynep e bir ağıtta siz yakın.
biz bozlaklarına alışmış olsak da bu parçada ki duyguyu almak için o saksafon gerekiyor. albüm de biraz bu tat da. batı enstrümanları kendisini hissettiriyor.zaten yediveren harikulade bir programdır ama bu sefer daha bir güzel olmuş sanki.