kirmizi sarabi ilk olarak kopek olduren adiyla ve o zamanin parasiyla bir bucuk milyona satilirken tadabilmis biri olarak gotumun entellektuel olan sol yanagiyla guldugum yaklasim.
çok fazla kırmızı şarap tüketen bir türk genci olarak bu varsayımın yanlış olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. eğer doğru olsaydı bu genç yaşımda pınar batu beni ne yapıp edip bulur, hanım efendinin bir türlü vazgeçemediği uzatmalı sevgilisi olurdum. bonus olarak hıncal uluç'un bir numaralı kankisi olmam gerekirdi. bir bok olamadığıma göre yanlış bir varsayımdır.
- bi kırmızı şarap versene.
- kırmızı gelmez sana, beyaz vereyim.
- sana ne kardeşim, keyfimin kahyası mısın?
- pekiala, ufak bir test yapalım o zaman... ulysses in yazarı?
-......
- göstergebilim nedir, kurucusu kimdir?
- .....
- jakoben sözcüğünü tümce içinde kullanınız?
- ......
- gördün mü işte, kırmızı şarap sana gelmez... al şu beyazı git.
kırmızı şarapla kırmızı et yenir beyaz şarapla beyaz et, pembe rose şarapla av etleri tıkınılır.
bu bilgi ışığında denilebilir ki eğer böyleyse bütün entellektüeller kırmızı et sever ve vejataryan değildir. belki de bu yüzden dolayı damar sertliği yahut gut hastalığına tutularak gümbürdeyebilirler.
ama çeşitli kişilerin bu konu hakkında fikirleri şudur;
şüphe yok ki şarap içenler entelletüeldir. ama ikinci harp o şarabıyla meşhur fransayı biracılar dümdüz etmiş benimgibi viski içenler kurtarmıştır. hem bana entellektüel demeyen dingilin kafasına nobel ödülümü geçiririm. tanrı kralicayı korusun, biriniz puro mu yaksın sönmüş.
scottan martiniye geçememeliydim, ama şarap içecek kadardüşmediğime şükürler olsun, sam çal bakalım şurdan dokuz sekizlik roman havası, olmaz deme kafanı kırarım.
