"orhan pamuk, yapı kredi yayınları'ndan çıkan yeni romanı kırmızı saçlı kadın'da bizi otuz yıl önce istanbul yakınlarındaki bir kasabada liseli bir gencin yaşadığı sarsıcı bir aşk hikâyesiyle, büyük bir insani suçun peşinden sürüklüyor."
204 sayfa oluşu ve hiçbir şekilde reklamının yapılmayışı ile beni şaşırtan kitaptır. beklemiyordum. güzel bir sürpriz oldu. okuduktan sonra entryi editlerim.
edit: okudum ama hakkında bir şeyler yazmaya dev üşeniyorum. rez aldım burayı nasılsa, elbet bir gün yazarım.
orhan pamuk un az evvel bitirdiğim en son romanı. enteresandır, yukarıda okuduğum kadarıyla kitap değerli edebiyat yorumcumuz murat bardakçı tarafından fazlaca ensest bulunmuş ve ağır eleştirilmiştir.
her ne kadar yazarın en iyi kitabı olmasa da diğer kitapları gibi muhteşem kurgusu ve masalsı anlatımıyla okuyucuyu büyüleyen bir solukta okunan bir kitap olmuş. günümüz türkiye siyasetine ve toplumsal yaşamın çarpıklıklarına yazarın her zaman yaptığı gibi ufak, zarif göndermeleri bir takım zümreleri rahatsız etmiş olacak ki; fikrimce bundan nemalanmak isteyen şakşakçılar illaki olacaktır efendim. muhteşem ve yegane inşaat sektörümüz, hepimizin soluksuz okuduğu saplantılı sapkın üçüncü sayfa haberlerimiz, yollarımız, köprülerimiz, medyamız, hapisanelerimiz, rüşvetçilerimiz... en önemlisi derin oidipus kökenli aşağılık komplekslerimiz.
orhan pamuk un benim adım kırmızı kitabında da tahir ile zühre hikayesinin çokça alıntılandığı firdevsi nin ünlü şehname hayranlığı bu kitapta şehnamenin rüstem ile sührab ile sophokles in kral oidipus un günümüze uyarlanmış güzel bir hikayesi şeklinde karşımıza çıkıyor. bir önceki kitabı kafamda bir tuhaflık ta mevlut e yaptığı psikanaliz bu kitapta cem in derin bir kuyu misali içine düştüğü suçluluk duygusuyla muhteşemdir. çok başarılı, yazarın tarzını en iyi yansıtan doğu ve batı sentezli modern bir erkeğin ruhsal analizidir fikrimce. tabii bütün bunların yanında, yazarın olmazsa olmazı aşk, kırmızı saçlı kadının aşkı.
yazdığı muhteşem kitaplara o kadar muhteşem isimler veremeyen değerli romancımız orhan pamuk un son romanıdır.
insan ismine bakınca çok çarpıcı, marjinal bir kadın hikayesi bekliyor. gerçi hikaye çarpıcı. içinde toplumun "ahlaki" değerlerine uymayan olaylar konu edilmiş. roman bir baba oğlun, aynı kadınla, farklı zaman dilimlerinde, birbirlerinden habersiz beraber olmasını, roman karakterlerinin çok sevdiği efsanelere benzeyen hayatlarını, değişen istanbul' u, bir çocukluk hatasının bir hayatı nasıl mahvedebileceğini anlatıyor. ilginç kurgulanmış bir roman. tavsiye ederim.
Nobel aldıktan sonra yazdıkları çok daha başarılı olan yazar Orhan Pamuk'un yeni çıkan kitabı.konusuna bakınca 'kafamda bir tuhaflık' kadar sevip sevmeyeceğimden emin olamasam da okuduktan sonra Entryi güncelleyeceğim.
Orhan Pamuk'un son romanından 14 ay sonra çıkmış olacak olan yeni kitabı.
ilk aşkın hayatımıza etkileri üzerinde ilerleyen bir kitap olup 30 yıl öncesinin Gebze'sinde geçmektedir.
Bir orhan pamuk kitabıdır. Uzun zamandır okumak istediğim ancak bugün alıp okumaya başladığım kitaptır. Kitaptaki sürekli geçen "bazan" kelimesi okurken sıksada hikayesi sürükleyicidir.
Kafamda Bir Tuhaflık için senelerce reklam yapan Pamuk'un reklamsız birden çıkardığı kitaptır.
Daha okuyamadım ama yapılan eleştirilere bakarak şunu söyleyebilirim ki Orhan Pamuk kadar boş-beleş eleştirilen birisi daha yoktur.
Yorumlara ve eleştirilere sakın sanmayın. işin edebi değerini bir kenara bırakarak söylüyorum Orhan Pamuk kitapları bu şehri ve kendini birazcıkta olsa anlamak isteyenlerin muhakkak bakması gereken kitaplardır.