Varlığı hiçbir bilim kuruluşu tarafından resmen kabul edilmeyen ve yıllardır tartışılan bir civa türevidir.
--spoiler--
Kırmızı Civa, son 40 yıla damgasını vuran dünyanın en gizemli maddesi olarak bilinir. Kırmızı Civa kavramı ilk olarak 19. yüzyılda karşımıza bir civa iyodu olarak çıktı. Frenginin tedavisinde kullanılması için bazı ülkelerde deneylerde kullanıldı. 1913 yılında yapılan deneylerden bir sonuç alınamadı.
1980'li yıllarda efsane haline gelen Kırmızı Civa'nın Sovyetler Birliği'nin sahip olduğu uzun menzilli nükleer füzelerde yön belirleme ve hedef ülkelerden gelen radar sinyallerini kesici olarak kullanıldığı iddia edildi.
New Sceintist Dergisi 1992 yılında Kırmızı Civa'nın Füzyon Teknolojisi'nde kullanıldığını konu alan bir rapora yer verdi. Amerikan Lawrance Livermore labaratuvarında yapılan çalışma bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. Ancak tüm bu iddialara rağmen Avrupalı bilim insanları Kırmızı Civa tanımlamasına mesafeli durdu ve hiç bir zaman böyle bir maddenin varlığını kabul etmedi.
Rusya'da döneminin saygın gazetelerinden biri olan Pravdada 1993 yılında sızan bilgi notları ışığında bu konuda ilk ciddi haber yapıldı. Ural dağlarında çıkarılan Kırmızı Civa'nın Rusya toprakları dışına kaçırıldığı iddiası yer aldı. 1994 yılına gelindiğinde Amerikan medyası Rus ITAR TASS haber ajansını kaynak göstererek bu ülkeden kaçak yollarla Avrupa piyasasına terörist faaliyetlerde kullanılmak üzere yüz milyonlarca dolar değerinde Kırmızı Civa kaçırıldığını yazdı. Dönemin ünlü terör örgütlerinden, Libya, iran, Suriye ve Irak'ta Saddam Hüseyin yönetiminin Kırmızı Civa elde etmek için milyarlarca doları gözden çıkardığı iddiaları bu haberde yer aldı.
1997 yılına gelindiğinde ABD kökenli Atom Bilimcileri Bülteni Kırmızı Civa'nın varlığına yönelik ciddi iddialar ortaya attı. Ancak bu tarihe kadar somut bir belge, efsane maddenin kendisine rastlayan olmadı.
ilerleyen yıllarda Kırmızı Civa pazarlayan Rus işadamları Avrupa'nın değişik ülkelerinde takibe uğradı, gözaltına alınanlar, sorgulananlar oldu. 1997 yılında Türkiye'de Kırmızı Civa tüpleri ile yakalanan iki Gürcü, 1998 yılında ise bir Ermeni vatandaşı gözaltına alındı. Yanlarında bulunan ve Kırmızı Civa olduğu iddia edilen maddelere el konuldu.
2004 yılının Eylül ayında iki Rus işadamı kilosunu 300 bin sterline satmak için pazarlık yaparken suç üstü yakalandı. Kırmızı Civa ve nükleer kabus tartışmaları Londra'da sürerken Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı ilk kez bu konuda bir açıklama yaparak tartışmaları bitirdi. UEAK "Kırmızı Civa" adında bir madde yoktur, Kırmızı Civa içerikli nükler silah teknolojisi de bulunmamaktadır. Bu tamamen bir saçmalık."
Ancak efsane UEAK yetkililerin açıklamasını dinlemedi. 2006 yılında terörist olduğu iddia edilen Dominic Martins, Ropue Fernandes ve Abdurrahman K, adlı kişiler Kırmızı Civa ile nükleer silah yapımı teknoloijisi üretmek isterken yakalandı.
Avrupa ülkelerinde Kırmızı Civa olarak el konulan ilk madde 1994 yılının Mayıs ayında Almanyada görüldü. Almanya Savunma Bakanlığı Kırmızı Civa olarak "Varsayılan" bir maddenin yüzde 10 plütonyum elementine sahip sıva bir maddenin, teröristlerin eline geçmeden son anda yakalandığını duyurdu.
Kırmızı Civa'nın bir dönemin TV tüplerinin içinde, Singer Dikiş Makinalarında bulunduğu iddiaları kamuoyunda yıllarca efsane olarak kulaktan kulağa dolaştı. Hatta Rusya'da tedavi gören ünlü zenginlerin düzenli olarak Kırmızı Civa tedavisi görerek uzun yaşadıkları efsanesi batılı magazin dergilerinde haber olarak yer buldu.
Ancak şimdiye kadar hiç bir ülkenin bilim kuruluşu tarafından Kırmızı Civa'nın varlığına yer verilen resmi rapor hazırlanmadı.
dünyada sadece ural dağlarının zor ulaşılabilen ve "military zone" bölgede oluşan ve litresi milyon dolarlarla ölçülen bir madde.
maddenin en önemli özelliği insan vücuduna zerk edildiğinde hücre yenilenmesi sağlaması. tabi 3 ayda bir, yahut 6 ayda bir enjekte edilecek kürlerin her birine verecek 250-300.000 dolarınız varsa, uzun, upuzun ve sağlıklı bir hayat yaşayabilirsiniz.
grundig siyah-beyaz televizyonlardan çıktığı söylenen olup olmadığı kanıtlanamayan şehir efsanesidir. bi aralar bunun için terör örgütünün eski siyah-beyaz televizyonları, eski radyoları topladığı söylentisi çıkmıştı.
