kırmızı başlıklı kız

    101.
  1. "Kırmızı Başlıklı Kız" masalını bir de kurdun ağzından dinleyelim...

    Her gün yaptığım gibi ormanı temizlemeye çıkmıştım. Orman benim evim, temiz tutmak da benim görevim. Derken bir kız beliriverdi. Kırmızı başlık ve peleriniyle çok şüpheli bir görünümü vardı. Kimin aklına gelir bu garip kıyafeti giymek. Bir kurnazlık peşindeydi mutlaka.

    Bir süre dikkatle izledim bu garip kızı. Elinde taşıdığı üzeri örtülü sepette kim bilir ne taşıyordu!.. Yürüyüşü bile normal değildi. Yanına yaklaşıp ne yaptığını sorunca bana büyükannesinin evine gittiğini söyledi ama gel de inan. Yine de bıraktım peşini kendi işime döndüm. Ama aklım o kıza takıldı bir kere... Bir gidip bakayım doğru mu söyledikleri dedim kendi kendime; gerçekten böyle bir büyükanne var mı? Siz olsaydınız gerçekliğini kontrol etmek istemez miydiniz?

    Orman benim evim. Ben hem ev sahibiyim, hem de diğer orman sakinlerine karşı sorumluyum. Neyse uzatmayayım... Gittim, baktım ve gerçekten bir büyükanne buldum. Sorduğumda "evet o küçük kız benim torunum" dedi. Ben de sorumlu bir kişi olarak; "bu küçük kız yabancılarla konuşulmayacağını öğrenmemiş daha!..." dedim ve anlattım küçük kızla karşılaşmamı... Büyükanne de ürperdi ve birlikte küçük kıza bir ders vermeye karar verdik. O yatağın altına saklandı, ben Onun geceliğini giydim, başlığını taktım ve yatağına yattım. Küçük kız birazdan içeri girdi. Seslendi cevap verdim. Ne şaşkın bir çocuk!.. Beni büyükannesi sanıvermişti. Ben benim büyükannemi değil sesinden, kokusundan bile tanırım oysa ki. Neyse bunlar bir şey sayılmaz, daha neler yaptı bilseniz. Kulaklarımın niçin büyük olduğunu sordu. Ne ayıp şey hiç sorulur mu!... Yine de çocukluğuna verip yumuşak bir sesle cevapladım. "Seni iyi dinlemek için"... Ama bu sefer kalkıp da burnumun niçin büyük olduğunu sormaz mı!.. Küçük kız hiç mi hiç terbiye almamış. Ben zaten burnumu kendime kompleks haline getirdim, öz-güvenim sallantıda. Psikologlar, estetikçiler... Dünya para harcıyorum ama nafile. Yine aldırmamaya çalışırken bu sefer de ağzımın kocaman olduğunu yüzüme vurmaz mı! Tabi ki kızdım, siz olsanız kızmaz mıydınız? O sinirle ayağa fırlayıp peşinde koşturmaya başladım. Birden ne olsa beğenirsiniz! Bir kocaman avcı elinde tüfek kapıdan dalıverdi. Beni "seni hain kurt, büyükanneyi yedin değil mi?.." diye suçlamaz mı !.. Halbuki büyükannenin kılına bile dokunmadım, O da saklandığı yerden çıkıp beni korumaya çalışmadı. Malum yaşlılık,kulakları iyi duymuyor. Avcı mahkeme yapmadan infaz kararımı verdi. Tabi ben de adalet bulamayacağımı, hatta canımı yitireceğimi anlayıp pencereden zor attım kendimi. Geçirdiğim büyük korkunun sarsıntısı yetmiyormuş gibi o gün - bu gün ormanda bile yüzümü rahat gösteremez oldum. Adım haine çıktı.

    Yeter Artık... Ben Suçsuzum...
    42 ...
  2. 6.
  3. erich fromm 'un masal inceleme methoduna göre bu masala baktığımızda görünenin altında aslında farklı şeyler olduğu görülür. fromm 'un freud 'a dayandırdığı bu methoda göre anlatılmak istenenle anlatılan aslında farklıdır.
    kırmızı başlıklı kız hikâyesinde, anne kızına büyükannesinin evinin yolu dışında kalan farklı yollara sapmamasını öğütler. bu, yeni yetişen bir genç kıza toplumun bakışını yansıtmada önemli bir husustur. burada anne, aslında toplumun bakışaçısıdır ve kızından toplumun doğru saydığı yoldan çıkmamasını ister.
    kırmızı başlıklı kız yolda yürürken çiçekler görür, ancak büyükannesine hemen ulaşması gerektiği için bu çiçekleri toplamakla yoluna devem etmek arasında kalır. burada çiçek hayatın güzel ama zararlı yönlerini sembolize etmektedir. ahlakî öğeler karışında her zaman cezbedici güzellikler durur.
    masaldaki kurt, genç kızları yoldan çıkarmaya çalışan 'yamyam' erkek konumundadır. kurdu vuran avcı ile toplumda genç kızları otoritesi altında tutan baba motifi birleştirilebilir.
    masalın sonunda kurdun karnına konulan taşlar ise erkeklerin doğurgan olmayışını (kısırlığı) sembolize etmektedir.
    kırmızı başlıklı kız 'ın başlığının renginin kırmızı olmasının sebebini fromm yine bilinçaltında kalan cinsellikle bağdaştırır. kırmızı hem aşkın, tutkunun rengidir hem de kadınlardaki regli çağrıştırır.
    35 ...
  4. 1.
  5. bi parça anlatmak gerekirse:

    Kırmızı başlıklı kız, her zamanki rutin kurye hizmetini ifa edebilmek için, annesinin bin bir güçlükle hazırladığı pasta ve börekleri yanına alarak ninesine doğru yola koyulmak üzeredir;
    Kız- anne ya umarım geçen seferki gibi nevaleyi yakmamışsındır , dünya kadar yol yürüyecez , gidince bir de nineden zopa yemiyek valla.
    Anne - yok yavrum bu sefer çok dikkatli davrandım. , köşedeki pastaneden aldım .
    Aman yavrum giderken çok dikkat et ormanın içerisinden geçme , mümkünse Çevre Yolunu kullan hemi bitanem
    Kız- Çevre Yolu mu? anne sen iyimisim ( ulan bu karıda iyice manyadı ,ikibin seferdir şu masalda anne rolünü canlandırıyor replikleri bir türlü ezberleyemedi, hala kendini Konyalı Mahir dizisinde Mahirin annesi zannediyor.) sen hiç tasalanma benim tatlı anneciğim ben başımın çaresine bakarım. O dediğin yerden geçerim hadi bay.
    Bu sırada ormanın derinliklerindeki kötü kalpli kurt, derin düşüncelere dalmış kırmızı başlıklı kızın gelmesini beklemektedir.
    Kurt- (ulan bıktım bu işten valla; sigorta yok , fazla mesai ücreti yok ,her sabah taa Hadımköy den kalkıp buraya geliyoz yol ücreti ödenmiyor , şimdi işi bıraksam sap gibi açıkta kalırım, kim benim gibi kötü kalpli bir kurda iş verir ki , neyse şu kırmızı başlıklı sıpayı beklerken bir taraftan da şu eleman ilanlarına bakayım, belki bi iş denkler kurtuluruz bu hayattan.)
    Kırmızı başlıklı kız annesini sözünü dinlemeyip ormanın derinliklerine dalar ve ninesi için çiçek toplamaya koyulur tabi bu arada bir çift kötü niyetli gözün kendisini takip ettiğinden habersizdir. Kurt sessizce kıza arkadan yaklaşır , Kırmızı başlıklı kız arkasını dönüp de o koca hayvanı görünce korkudan dona kalır.
    Kurt- nereye gidiyorsun yavrum benden korkma! sen o kırmızı başlıklı küçük kız değil misin(ulan bu karı da 35 yaşına geldi hala değiştirmediler , 130 kilo gelen karıdan kırmızı başlıklı kız mı olur mına koim.. , şeytan diyo kopar şunun bi bacağını yarım kalsın prodüksiyon.) ee yolculuk ne tarafa yavrum.
    Kız- nineme gidiyorum kötü kalpli kurt kardeş( kim uyduruyor bu saçmalıkları , eşşek kadar kurda söylenecek laf mı bu) ninem derenin kıyısındaki küçük kulübe de oturuyor.
    Kurt - hadi güle güle git yavrum yalnız dikkat et kestaneyi çizdirme hemi.(bu karıyı yemeye kalksam 2 ayda sindiremem şerefsizim, şimdi acele tarafından gidip bu kızın ninesini yemek lazım , iyide bu kızın ninesi kaç numaralı kulübede oturuyor du unuttuk iyimi, ulan şimdi yanlış birini yersek yevmiyeden de oluruz maazallah)
    Kırmızı başlıklı kız ninesinin evine ulaşır ancak kurt ondan önce davranıp ninesinin yatağına yatmıştır bile(ninesi o sırada Rozalindayı seyretmek için komşuya gittiği için evde yoktur.) kız kapıyı açık görünce çok şaşırır , içeri girip de ninesinin yatağına yaklaştığında şaşkınlığı hayrete dönüşmüştür.
    Kız- ninecim sen ne kadar zayıflamışsın , eskiden duba gibi şişman bir ihtiyardın, şimdi tığ gibi bir vücudun var , çok tatlı olmuşsun
    Kurt-teşekkürler yavrum sende çok tatlısın
    Kız- ninecim dişlerinde değişmiş, nerede o eski takma dişler baksana şu dişlere ne kadar sağlıklı ve keskin görünüyor.
    kurt- çok sağol evladım
    Kız- konuşmanda düzelmiş eskiden 2 kelimeyi bir araya getiremeyen şuursuzun ihtiyarın biriydin , şimdi baksana spiker gibi konuşuyorsun valla.
    işte o anda ekonomik krizin ve bu anlamsız repliklerin bunalttığı kurt dayanamayıp isyan eder.
    kurt- yeter be yeter be! bilmem kaç bin seferdir bana nine deyip duruyorsun salak karı, ben kurdum ve seni yemek için ninenin yatağına yattım hala öğrenemedin mi?
    Kız- tamam ya , amma da kapris yaptın , bizde eşşek değiliz herhalde, biliyoz sen kurtsun , ne yapayım masal böyle.
    Kurt - başlarım ulan masalınıza bıktım artık üç kuruş paraya bu salak masalda oynamaktan , bende Kadir inanır gibi karı kızı bol filmlerde oynamak istiyorum , çıtırları motive etmek benimde hakkım, bırakıyorum ulan bu işi yeter be !

    Bu olaydan sonra Kırmızı başlıklı kız masalı artık tarih olmuş ve bir daha oynanmamıştır.

    Kırmızı başlıklı kız; Aladdin adında sihirli lambası olan bir adamla evlenip Bodruma yerleşmiştir. 2 adet kırmızı başlıklı kızı , bir de yeşil başlı göbel ördeği olmuştur.

    Kurt; kendisinde olan potansiyeli farkedip (koca bir kafa , kocaman kulaklar) yerel bir kanalda ana haber bülteni sunmaya başlamıştır.

    Nine ; Rozalindanın 6435. Bölümünü seyrederken Hakkın rahmetine kavuşmuştur.

    Kırmızı başlıklı kızın annesi; masalın bittiğinden habersiz 3 yıl boyunca kırmızı başlıklı kızın eve dönmesini beklemiş, gelmeyince de kendi eliyle yaptığı pasta ve börekleri yemek suretiyle intihar etmiştir.

    Onlar ermiş muradına biz çıkalım kerevetine, gökten 3 elma düşmüş hepsini ben yedim
    Hadi dağılın artık, masal bitti..... *
    19 ...
  6. 153.
  7. --spoiler--

    kurt ikisini de yiyor.

    --spoiler--

    orijinali sandığımız aslında değiştirilmişi, evet.
    13 ...
  8. 88.
  9. sözlüğün en gereksizlerinden biri, kendini bir bok sanması ile ünlüdür bokunda boncuk vardır.
    9 ...
  10. 151.
  11. Küçükken uyumadan önce annemin bana her akşam okuduğu masaldır. Gözümde hep abajur gece lambamın yaydığı loş ışık canlanır. Güzel günlerdi. Annem bıkmadan her gece okurdu bana. Ben de ezberlemiştim bir yerden sonra.
    6 ...
  12. 55.
  13. "hikayenin orjinal metni tekrar ele geçirildiği vakit paylaşıma sunulacaktır" denilmiştir ama bugün şöyle bir şeye rastlanmıştır. bu sadece bu hikaye üzerine bir analizdir hikayenin orjinali hala o deride kalmıştır o derginin de yeri bilinmemektedir.

    analiz:

    Kırmızı başlıklı kız masalı, hem yetişkinler için, hem de çocuklar için evrensel bir çekiciliğe sahip olduğundan seçilmiştir. Masalın, hemen herkes tarafından bilindiği düşünülürse, erginlenme törenleri ile ilgili yaklaşıma, hızlı bir yoğunlaşma sağlanacaktır.

    Erginlenme töreni bireyin 10-13 yaşları arasındayken evinden ve ailesinden ayrılması ile başlar. Masalın Grimm tarafından kaleme alınan biçiminde, anne kırmızı başlıklı kızı, yabancılarla konuşmaması için uyarmaz. Oysa Perrault tarafından yazılan biçiminde bu uyarı bir ders olarak yer alır. Kırmızı başlıklı kız, kurtla karşılaştığında şaşırmaz ya da korkmaz zira erginlenme töreninin başladığını biliyordur; her sınava boyun eğecektir. Erginlenme törenini yönetenlerin, çeşitli maskeler, kürkler, tüyler ve takma pençeler kullanarak hayvan kılıklarına girmeleri çok sık rastlanan bir durumdur. Hayvanların bir aşkınlık-yücelik simgesi olarak kullanılmaları neredeyse evrenseldir. Erginlenme törenini yönetenler de, hayvan biçimindeki tanrısal güçlerdir. Bu ritüel, büyük olasılıkla arkaik bir avcı kültürüne aittir. Masaldaki en önemli özellik, bir kahraman olarak avcının kızı gerçekten kurtaran kişi olmasıdır.

    Ormandaki kulübe, erginlenme töreninin zaman dışı kutsal mekanıdır. Bir varmış, bir yokmuş sözleri, zaman dışı bir mekana gidileceğini açıklayan ilk uyarıdır. Bir diğer anahtar da, bu kutsal yere yine kutsal simgelerden olan şarap ve tatlı ekmek (pasta) bırakılması oluşturur (Grimm masalları kutsal Hıristiyan simgeleri ile doludur). Nine, bir çok köken mitinde karşılaşılan Ana Tanrıça ya da Toprak Anayı simgeler; hem besleyen, hem de yutup yok edendir. Kurt aslında nineyi, yani Ana Tanrıçayı yutmaz, sadece Ana Tanrıçanın yok edici, yutucu niteliğini simgeler.

    Diğer bir erginlenme motifi, simgesel ölümdür. Genellikle erginlenme kulübesi bir yılan ya da canavar biçiminde varsayılır ve erginlenme adaylarını yuttuğu düşünülür. Karına ya da rahme geri dönüş sayesinde, kişilik yitirilir. Kurdun midesine giren kırmızı başlıklı kız, simgesel olarak ölmüştür.

    Aslında kız, ninesinin yerini alan kurdu anında tanımalıydı. Oysa, yalnızca bu yeni ninenin olağandan büyük kimi organlarının ayrımına varır sadece. Simgesel olarak, kırmızı başlıklı kız bu erginlenmeci figürün tanrısal niteliklerini algılamaktadır.

    Kız, yeniden doğduğunda, ninenin kötü yönünden hemen kurtulması gerektiğini düşünür. Yeni yetişkin statüsüne uygun olarak, ilk cesur ve kesin kararını verir. Kurdun karnını büyük taşlarla doldurur. Bir kez daha taşlar, yaşam veren bir işlev üstlenirler. Kız, yaşamsızlığın (taşların), kendi yaşamını kötülükten kurtarmak için kullanılacağını keşfeder. Burada erginlenmenin iki temel niteliğini, boyun eğme/özveri ile cesur eylemi, açıkça görebilmekteyiz. Kırmızı başlıklı kız, simgesel ölüme boyun eğmiştir ve doğanın karanlık yüzünü görmüştür; bu boyun eğiş ile öğrendiklerini, yaşamını tehdit eden tehlikeden kurtulmak için kullanmayı da becermelidir.

    Anne kızını, yoldan uzaklaşma ve şarap şişesini sakın kırma diye öğütlemiştir. Doğal olarak, cinsel bir açıdan değerlendirilince annenin, kızının namuslu bir yolda kalması için çabaladığını ve bekaretini korumasını öğütlediğini düşünebiliriz. Oysa farklı bir düzeyde aynı uyarının, bilgilerini arttır, yeni şeyler öğren, ama yitip gitme anlamına gelebileceğini de değerlendirmeliyiz. Anne kızının, bir ergenlik törenine katılacağını ve bu törenin kıza, topluluk kültürünün içsel anlamlarını sağlayacağını bilmektedir. Kırmızı başlıklı kız, izlemesi gereken ve önceden belirlenmiş bir kültürel yola çıktığını anlamaktadır. Kız, masumiyetini yitirmekte, ancak bir kez daha kurtla karşılaşırsa ne yapması gerektiğini öğrenmektedir.

    Erginlenme ritüellerinin belirli bir cinsel eğitimi de içerdikleri düşünülürse, yoldan sapmama ve şişeyi kırmama uyarıları, cinselliğin tehlikelerine ve namusun yitirilmesine işaret etmektedirler. Masalın sonunda cinsel değerlendirmeler daha belirginlik kazanır. Bu bölümde kadınların doğurganlık yetenekleri işlenir. Bu yetenek sayesinde kadınlar erkeklerden üstündürler. Karnındaki taşlarla, olanaksız hamileliği simgeleyen kurt gülünç duruma düşmektedir. Kız, kurdun karnına taşları doldurmuştur; bir yoruma göre burada taşlar kısırlığı simgelemektedir. Uyanan kurt bir kez sıçrayıp yere düşmüş ve hemen ölmüştür. Böylece işlediği suça uygun bir cezayı çekmiş, kısırlığın simgesi taşlar tarafından öldürülmüştür.
    5 ...
  14. 5.
  15. anlat istanbul filmindeki öykülerden birine esin kaynağı olmuş masal.
    4 ...
  16. 4.
  17. 56.
  18. an itibari ile benim kavaklı parkta olduğumu öğrenip yanıma gelen nadide insan.*
    3 ...
© 2025 uludağ sözlük