herşeyden önce moron erkektir efenim. sevgilisine nasıl davranacağından bihaber kişidir. esasında bu kırda bayırda romantizm olsun diye kaçan sevgiliyi kovalayıp yakalama ve hemen oracıkta da sevişme olayı sadece yeşilçamda vardır muhtemelen ama neyse hadi! değerlendirelim biz yine de.
malumunuz kadir inanır, ediz hun ve özellikle de tarık akan yıllarca kırlarda müjde ar, gülşen bubikoğlu ve türkan şorayı kovalayıp durdular. olayın amacı; sevgiliyle unutulmayacak anlar yaşamak ve biraz da romantizmdi ve şöyle yapılırdı; hatun kişi önden gülerek kaçmaya başlar, erkek de aynı yüz ifadesiyle kovalar. ve yakaldığı an hemen oracığa yatırıp sevişme seansına geçerler. istisnasız her filmde kovalama sahnesi sevişmeyle biter. zira kovalayan esas oğlanın yüz ifadesi, "ulan bu kadar koşuyoruz ama vermezsen sorarım sana necla!" der gibidir. öyle bir beklenti katar hal ve tavırlarına. amacına da ulaşır üstelik.
işte bizim bahsettiğimiz erkek bu olayı yanlış yorumlamış kişidir efenim. o, bu tarz her kovalamacanın sonunun sevişmek olduğunu düşünür ve kendi kendine "e madem öyle! ben kısa yoldan bitireyim bu kovalama faslını ve direkt sevişmeye başlayalım,zaman kaybetmenin manası yok" der ve olaylar gelişir. sevgilisiyle güzel anlar yaşamak isteyen masum kız kır gezisinde aniden koşmaya başlar, bu sahneyi hemen kafasında canlandıran moron erkek planını devreye sokar hemen. kızın açtığı mesafeyi hızla kapayan bu andavallı yetiştiği yerde arkadan çelmeyi vurur kızcağıza. kafasını yere çarpıp ağzı gözü kan içinde kalan kız da sevişecek hal kalır mı hiç? kalmaz tabii.. ama iş işten geçmiştir bi kere.. ordan sonrası kıza bağlıdır artık..
