türklerin önem verdiği, ona kutsal bir nitelik kazandırdıkları sayıların başında kırk
gelmektedir. oğuz kağan destanı'nda oğuz kırk günde yürür, kırk günde konuşur, kaf
dağının etrafını kırk günde dolaşır, verdiği şölende kırk kulaç yüksekliğinde direk diktirir ve
kırk masa hazırlatır. dede korkut, manas, battal gazi, danişment gazi ve diğer destanlarda
ise kırk motifi kahramanın etrafında bir kuvvet haline gelen kırk alp veya kırk ereni ifade
eden bir kavramdır.
her destan kahramanının arkasında ona bağlı kırk alp ya da ereni vardır. bunlar
hareketlerinde bir bütün halindedirler. birlikte yaşar, birlikte savaşırlar. manas destanı'nda
manas'ın oğlu semetey, talas'ı geçerken düşmanları ile vuruşur ve zorda kalır, o anda göze
görünmez kırk er ona yardıma gelir. görünmez âlemden gelen kırklar motifi danişment gazi,
battal gazi ve diğer mistik destanlarda üç değişik şekilde sergilenir.
l. kırk sayısı ile bazı eşya ve davranışlar sınırlanır.
2. destanlarda kahramanın etrafında meydana gelmiş kırk alp gücünü ortaya koyar.
3. kırklar motifi ile görünmez âlemdan gelen koruyucu, güç verici, kutsallığa erişmiş
şahıslar ifade edilir. alpların yanında bulunan bu kırk yiğit, uşak ya da möle olmayıp hepsi
de bey soyundandır. alp konturalı bu kırk yiğit için:
hey kırk eşim, kırk yoldaşım,
kurban olsun size başım
biçiminde seslenir.