Yozlaşmanın tam olarak ne olduğunu gösteren başlık. Aman allah, uydurmalara, sapıklıklara bak. Yok kundakta görmeseymiş allah sanacakmış, yok üzüm zıplatmalar falan. Bu iftiralar ile o sıraat köprüsünü geçebilene helal olsun. iğrençsiniz tek kelimeyle.
bir başka efsaneye göre ise: muhammed bin abdullah üstte bahsedildiği üzere, miraç'tan dönmektedir. yine, muhammed ilk etapta içeri alınmaz. ikinci gelişinde, "ben fakir bir dilenciyim. himmet!" deyince, kapılar bekçi tarafından ardına dek açılır.
islam peygamberi içeri vardığında, karşısında tam 39 figür görür. tamamı ali'nin transfigürasyonlarıdır.
muhammed: "siz 40 lar olduğunuzu söylediniz, burada 39 kişi var." der.
aliler de: "kırkıncı selman-ı pak'tır." derler.
muhammed bin abdullah'ın: "peki o nerede?" sorusu üzerine ali: "o dışarıda. odun topluyor. gelecek şimdi" der.
bundan sonra, ali bir tabak içerisinde bir üzüm tanesi getirir. sadece bir üzüm nasıl 41 kişiye yetecektir? ardından peygamber'in damadı ali, onu böler, ve tam 41 parça üzüm oluşur. kırkbirinci parça, tabaktan sekerek, pencereden dışarı çıkar. anlaşılan o ki bu pay, selman-ı pak için yol almıştır. ardından, üzüm tanesi alinin daveti üzerine yeniden tabağa dahil olunca, muhammed kırkların kerametine hak getirir.
olayın ardından, muhammed kentte ali'yi görür. ali olaydan habersizce, "ne oldu ya resulallah?" der. o da olayı anlatır ve ardından:
"ya ali! senin kundaklandığını bilmesem, görmesem, allah olduğuna kanaat getirirdim!" der ve ona sarılır.
alevi inancına ait mitoslar da barındıran hz. ali'nin cemiyeti.
--spoiler--
rivayete göre, Muhammed atı Burak ile Miraca çıktığı gün Tanrı ile doksan bin kelam konuşur. Bunun otuz bini hakikatli sır olarak Alide kalır. Muhammede Miracda bal, elma ve süt verilir. Bal aşkı, sevgiyi, elma ise dostluğu temsil eder. Muhammedin önüne bir arslan çıkar.
Muhammed gaipten bir ses duyar: Parmağındaki yüzüğü arslanın ağzına atması istenir. Böylece Muhammed arslanı atlatır ve Tanrı ile görüşür. Şehre dönerken yolda bir dergaha rastlar.
Kapıyı çalar içeriden: Kimsiniz* diye sorarlar.
Muhammed, Ben peygamberim içeriye girmek istiyorum der. içeriden, Peygamberliğini git ümmetine yap. Bizim aramıza peygamber sığmaz diye cevap gelir.
Muhammed ayrılırken yine garipden bir ses ayrılmamasını kapıyı tekrar çalıp yeniden farklı bir şekilde yanıtlamasını söyler.
Bu sefer Muhammed, Bende sizden biriyim. Bir insanım. Sizi görmek istedim der. Bu sefer kapı açılır. Hoşgeldin sefa getirdin, uğur getirdin diye karşılanır.
içeride 17′si kadın 22′si erkek tam 39 kişi vardır.
Muhammede yer gösterilir. Oda gösterilen yere oturur. Alide meclistedir. Muhammet tesadüfen Alinin yanına oturur.
Muhammet sorar, Size kimler denir? der. Bize Kırklar denir diye yanıt alır.
Ama burada 39 kişi saydım der. Selman-ı Pak Can Parstadırdenir.
Peki sizin ulunuz, büyüğünüz, küçüğünüz kim diye sorar Muhammet. Gelen yanıt şöyle olur: Bizim küçüğümüz, büyüğümüz yoktur. Küçüğümüz de uludur, büyüğümüz de uludur. Birimiz kırkımız, kırkımız birimizdir denir. Bunun üstüne Muhammet meclisten bunu kendilerine kanıtlamalarını söyler.
O sırada Ali kolunu uzatır ve gömleğini sıyırır. içlerinden biri destur diyerek bıçağın ucu ile kolunu hafif kanatır. Kolundan bir damla kan akar. Onu, her canın kolundan birer damla kanın gelmesi izler. 40. canın bir damla kanı da pencereden içeri gelir. Bu ise Selman-ı Pakın kanıdır. Sonra Ali kolunu bağlar, hepsinin kanaması durur. Büyük bir coşku ile vecd halinde semah dönülürken Muhammetin başından sarığı düşer. Kırk parçaya bölünür. Kırklar parçaları bellerine bağlarlar, kemerbest olurlar. Muhammet, Kırklar Meclisine pirlerini sorar. Pirimiz Alidir derler.
Böylece, Muhammet, Alinin de orada olduğunu öğrenmiş olur. Ali, Muhammetin yanına gelir. Muhammet Alinin parmağında, Miraca giderken aslana verdiği yüzüğü görür. Aliye sarılır, Onu bağrına basar ve söyle der Ya Ali ben senin dogdugunu gözümle görmeseydim, ellimle kundaklamasaydim senin Allah olduguna inanirdim.
--spoiler--