bugün

(bkz: sen çok yanlış gelmişsin)
kıraathanelerin ilk açıldığı halinde yaşanan durumdur. kıraathane demek bir şeylerin okunduğu yerdi. tabi sonra işsizlikti falandı filandı, oyunhanelere dönüşüldü buralar hep.
king ya da saddam oynayacak arkadaş bulamayan ya da arkadaşlarını bekleyen kişinin yapabileceği eylem.
doğru yerde doğru eylemi yapmak. hala bir kaç tane de olsa içerisinde kütüphane barındıran kıraathaneler bulunmaktadır.
sözlük yazarıdır.
marjinaldir.
diğer versiyonu için
(bkz: çay ocağında kitap okumak)
kıraathanenin dünü ve bugünü starbucks ile benzerlik gösterilir.

kıraathaneler ilk zamanlarda okumak için kullanılırdı fakat günümüzde oyun için kullanılır aslında bu hali de güzeldir * .
Starbucks'ta iste ilk başlarda o çeşit çeşit kahveler ıvırlar zıvırlar içilmek için gelinirdi şimdi ise karı kız düşürmek ve entel olup hac yapmak için geliniyor.
Kutuphanede pisti oynamak gibidir. Kiraathanede okunacak tek sey gazetedir bence.
hakan günday kinyas ve kayra yı yazmaya kıraathanelerde başlamıştır, daha ne olsun amnk.
günümüzde pek de karşılaşmanın mümkün olmadığı durumdur. şöyle ki kitap okuyan insanların sayısı zaten belli bi sınırdadır. ülkedeki okuma oranı bu denli azken birde kıraathanede kitap okuma oranı denilince pek de fazla bi şey beklememek gerekmektedir. **
Annemin "gün yapıyoruz arkadaşlara evden defol" demesi. Kütüphanenin kapalı olması. Hasan abinin kiraathanesinde laptopla ve bir kucak dolusu kitapla araştırma yapıp ders çalışmam. Lanet olası bir animdir.
türk filmlerinde benzeri olan sahnedir. üniversite öğrencileri, derslerine kahvehanede çalışırlar.o kadar geyiğin, muhabbetin içinde nasıl oluyorsa artık.
yasal zorunluluktur. kıraathane açabilmek için mekanda kütüphane kurmak ve kitap bulundurmak gereklidir ruhsat alabilmek için.