bahçede, açık havada yapılan düğündür. davul zurnayla salonda lorke lorke eşliğinde tepinmekten yeğdir ve genelde gelin kızımızın tercihidir: "ayyy ben kır düüünüü istiyorum" şeklinde dile getirilir.
her genc kizin guya hayalidir, dogal ortam, alisa gelene isyan, ciplak ayaklar, ince tinlayan canli muzik, cimlenere baskamk falan, ama ciddiye binince ya biz niye miasraftan kaciyoruz arkadaslar ne dusunur derler, hayalden uyanirlar, biter kir dugunu hesaplari.
hayaldir, hayaldir de artık onunda boku çıkmıştır. kır düğünü dediğimiz şey underground filminin son sahnelerindeki tarzdan simultane olur, son derece basit olur, herkes oynar, dağıtır, mutlu olur, içer, sıçar. ama günümüzde öyle olmuyor, iş doğallıktan çıkıyor, efendim ufak masalar ve plastik sandalyelerde son derece rutin ve doğallıktan uzak yapılıyor, resmiyet kokuyor her şey. sadece adı kır düğünü, bir de ağaçlar, çimler var ki tek doğal yönü bana sorarsanız o, gerisi yapmacık.
not: kene mevsimi geldiğine göre kır düğünü de yalan oldu, en iyisi kışın yapmak.
kır düğünü, yazın batmak bilmeyen güneşin konukları karşılama faslında gözün içine içine girmesi, topuklu ayakkabının çimlere gömülmesiyle, abuk bir yürüyüş sahibi olmak, yan taraftaki tarladan sivrisinek istilasıdır. biz kır düğününün kaldırabilecek medeniyette değiliz daha, düğününde konvers giyen geline ne kadar yabancıysak kırdüğününe de o kadar yabancıyız. geçelim bu gavur özentisi adetleri, düğün sonunda kendinden geçmiş vaziyette kasap havasına ayak uydurmaya çalışmayacaksam yemişim ben o düğünü.
john berger'in düğüne kitabının finalindeki gino ve aids hastası sevgilisinin düğünleridir.
kitaptaki kır düğünü acıklı bir şarkı gibi akıcı, iç yakıcı olmasına karşın coşkuludur da.
en sevdiğim romanlardandır, defalarca okumuş bi çok kişiye hediye etmiştim vaktiyle.
çimenlerin üstünde çıplak ayaklarla düşene kadar dansederler, hareketli bi orkestra eşliğinde..
şahane..
yazın yapılacak en güzel yeşilliklerin içinde yapılan düğün. zaten salonlar kapalı sıcak, hadi bir de sigara içen var içemeyen var. o yasak havalandırma nereye kadar. ama beyaz bir gelinlik ile eşinin o yeşilliklerin içinde görmek daha bir büyüleyici bee.
pek çok kişinin hayalidir güya, ama kimse evlenmek için gerçekten kıra gitmez.
kır adı verilen terbiye edilmiş bahçelerde dolanır dururlar. http://tinyurl.com/36fhwjk
bunu isteyen bir damat adayını henüz görmedim. genelde ben kır düğünü istiyoruum böyle olsun, bu da olsun, şu da olsun, ama şu mutlaka olsun diyerek, onayı almış gelin tarafından güle oynaya yaptırılır. erkekse madem öyle istiyor olacaksa böyle olsun diyerek kabul etmiştir. dediğim gibi illa kır düğünü ile evlenelim diyen erkek yoktur. varsa da uzak durun. adfsgasldş
nikah zamanında ah o yağmur yağmayacaktı.. ama yine de harikaydı. urza-istinye tavsiye edebileceğim bir yer. tanıdık falan değil sadece orada evlenip memnun kaldığımız için yazıyorum.