tıpkı melekler adasında olduğu gibi tarihi güzelliklerle dolu semtlerimizi dizi setine çevirmiştir.tamam tanıtması güzel ama yerlerin adını unutmamıza hatta oraya giden toplu taşıma araçlarında bile dizi isminin yazmasına neden olan dizidir.
cabbar ağa vardı bu dizide. esas kızı isteyip alamayan şahıs. böyle nüfuzlu bir insandı. bir de kahya gibi yanında dolaşan bir eleman vardı, adı seyit idi. onun kafasına vurup "kınalı karın suyu kesilecek seyit!" derdi. bir de kamber vardı. köyün delisiydi. oyuncunun adını bilmiyorum ama çok başarılı oynardı. bu dizinin saati de cumartesi 22.15'ti yanılmıyorsam.
emrah'ın level atlayıp örtmen olduğu dizi. annesi kötü çocuk emrah, akabinde yine annesi kötü ergen emrah, akabinde seren serengil'le takılan delikanlı emrah.sonra da örtmen oldu da şimdi ne yapar bilemem.
dizi ali örtmen' le nazar' ın * büyük aşkını anlatıyordu. cabbar ağa * da mağlum dizinin kötü adamı. (yaprak dökümünün mithat'ı oldu sonra) sonu nasıl bitti bilmiyorum, ama nazar'ın cabbar ağa'yla evlenmemek için saçını kısacık kestiğini hatırlarım. bizim evde bu dizinin seyredildiği günler başka odalara kaçtığımdan konu eksiğim çok a dostlar.
dizinin kaçırmayarak seyrettiğim tek yeri ya başı ya sonuydu, yani sabahat akkiraz' ın sesini duyduğum anlar:
''kınalı kaaaaar, kınalı kaaar. sende büyük bir ahım vaaaar.''
zamanında çoğu insanın dizini kırıp ailecek izlediği, emrah'ın oyunculuk konusunda zirve yaptığı hatta ve hatta çılgın attığı bir anadolu dizisiydi. ki ben izledim mi? hayır, ama duyumlarım bu yönde idi!
vay bee. küçükken annem izlerdi bunu biz de yanına sıralanır izlerdik ışığı kapatıp. hatta kadının çocuğu lösemi oluyodu, tam bir türk dizisine bağlamışlardı böylece.