Tirmizi’nin rivayet ettiği bir hadistir. günlük hayatta çok kez bunun doğruluğunu görürüz.
Bize verdiği ders ise şudur:
insanın bir başka insanın ayıbını, kendisini öne çıkarmak ve kibirlenmek anlamında ayıplaması kulluk mantığı içinde hatadır. Bu hatanın cezası da benzeri bir hatayı işlemekle cezalandırılmaktır.
öss'de kaydırma yapmış diye yan komşu kızıyla dalga geçiyordum ama dalga geçilesi annesi şöyle diyor efendim yok 2 sayfayı görmemişmiş neyse ben dalga geçmiştim bayağı kendimde türkçe'de kaydırma yaptım götümün üstüne oturdum ohş.
bkz:yapmayın etmeyin.
Gördüğünün yarısına inan, duyduğuna hiç inanma. ( Gördüğünüzün yarısına, duyduğunuzun hiçbirine inanmayın demememin sebebi o cümlede anlatım bozukluğu olmasıdır. ) * insanları hep yargılıyoruz, bunu ben de yapıyorum; fakat sonunda kendimize çuvaldızı batırıp kendimize gelmeyi biliyorsak insan olmaya bir adım daha yaklaşırız.
özü, yargılarsan yargılanırsın olan söz. doğrudur. bunun en bilindik medyatik olanını deniz seki-bayhan örneğinde görmekteyiz. tabii anlamak için görmek hiç yeterli değildir.
tanım:*** asla diyerek yaşayip, asla yapmam denen şeyleri yapma durumu. bi çeşit kendine güven veya saçmalama durumu aslında bu. ya aşırı kendine güvenden kaynaklanır bu ya da düşünmeden konuşmanın sonucu olur. allahın sopası yok ya böyle verir insana dersini.
not: bakınızı vererek başlık açmama vesile olan verte'ye teşekkürü bir borç bilirim.