Kılıçdaroğlunun "efendim geleceğim o konuya" demesine rağmen o konulara bir türlü gelememesi ve yaptığı suçlamalar karşısında aldığı tokat gibi cevaplara karşı afallamış olmasıdır. Düello gündeminde maddeler halinde yazılı olan suçlamalarına melih gökçek tarafından cevap verilmesi ve "iddialarını ispatlamayan şerefsizdir" demiş olması rağmen iddia ettiği 9 başlık dışında yeni suçlamalar getirmesi bence faullü güreşmektir. Eğer yüreği varsa suçladığı konularda aldığı cevapları yalanlayan bir belge ortaya koyması gerekirdi. Bunu yapamadığı için "şerefsiz" damgasını da yemiştir.
Melih Gökçek'in mikrofonunun sesinin kapatılmamasının sebebiyet verdiği hadisedir.Halbukisi Melih Gökçek'in katıldığı programlarda başka biri konuşurken Melih beyin mikrofonu kapatılmalı.
Aslında gelmiş olduğu halde suçları açığa çıkan Gökçek in sürekli susturma çabasına girerek Kılıçdaroğlu nun susarak terbiye etme durumu olmuştur.
Biraz balık hafızalı olan insanlarımız, programdaki kelimelerin üstünde duracağına genel havasına bakıp"Kılıçdar bu iddialarını kanıtlayamadı" diyor,oysaki Gökçek in "Doğalgazdan başka konuya atlamasın" deyip sonra Kılıçdaroğlu doğalgaza gelince ; "Sen şuna cevap ver bkalım hebele hubele" diye zeytinyağı gibi üste çıkmaya çalıştığı programdan şunu da anlıyoruz ki "sessizlik iyidir" gerçekten..*
Üstelik Gökçek ten kendi partisinden arkadaşları bile rahatsızken bu "olayın üstünü örtme" çabası niye? o da ayrı bi tartışma zaten..
kılıçdaroğlu orada demogoji yapmak için bulunuyor olsaydı konuya da gelirdi, melih gökçekin hakkından da gelirdi velakin melih gökçeğin yanında konuşabilmek için biraz seviyesiz biraz da saldırgan olmak gerekiyor.