devletler bir olmuş halkları sikiyor. hep sikti zaten, sikmeye devam edecek. halk kendi içinde kutuplaşmayıp ne zaman devletlere karşı birlik olursa o zaman coğrafya cennete döner.
kılıçdaroğlu'nun iktidara gelirse ne denli omurgasız bir dış politika izleyeceğini bizlere gösteren röportaj. * kılıçdaroğlu "mavi marmara" konusunda kalkıp da "israil artık terör devleti olmuştur" diyemiyor. ciğeri yetmiyor zira. meydanlarda kaplan kesilen kemal, israil karşısında kedi oluveriyor birden. "iki tarafın da sorunu var" diyor sonrasında ise hükümeti eleştiriyor. "hükümet iyi bir politika izlemiyor" deyip kötülüyor da kötülüyor türkiye hükümetini ama israil hükümetine tek bir menfi laf edemiyor.
elinde nükleer güç bulunan ancak nükleer silaha sahip olmayan iran için "bölgemizde nükleer silah istemiyoruz" diyen kemal efendi "aynı düşünceniz israil için de geçerli mi?" sorusuna "barışın egemen olması için nükleer silahları arındırmak lazım" diyor, yani çıkıp yüreklice "tabii ki en başta israil nükleer silahı terketmeli, zaten iran'ın elinde silah yok" diyemiyor.
geri kalan kısım hükümete nefret kusma kısmı. yok ak parti baskıcıymış, otoritermiş, şöyleymiş, böyleymiş. faşist kimliğiyle nam salmış chp'nin, zoraki demokrat başkanı kılıçdaroğlu demokrasi dersi vermiş. peh!
her neyse; lieberman'ın, barak'ın, livni'nin, netenyahu'nun masasına güzel meze olacak bir röportaj.