o kadar çoktur ki ama ya kimse sormamaktadır ya da ben göremiyorum medyada..
1990'lı yıllarda ssk hastanesine giden herkes rezaletin büyüklüğünü bilir..
ben yattığım zaman çöplük ve cehennem karışımı biryerdi rezaletin boyuntunu anlatmaya imkan yok ki hemen her türk bilir oraları.
ama 1990'Lı yıllarda neşter operasyıonu ve diğer ilaç alet edevat alımı yolsuzluklarını bırakın, sadece doktorların yurtdışı seyahatleri bile yüzlerce milyon dolar tutuyor..
bunlar ispatlandı, tartışmaya gerek yok.
şimdi 1990 yılından bir ssk hastanesi fotoğrafı ve yüzmilyonlarca dolar tutarındaki bir masrafın faturasını yanyana koysak kılıçdaroğlu ne cevap verecek?
"ben yemedim" diyecek muhtemelen..
sen yemedin başkası yedi baktın, bu seni namuslu mu yapar desek?
ona da bi cevap verir mutlaka..
1990'lı yıllarda diğer tüm kurumlarda yolsuzluk yokken, diğer kurumlarda herşey muassır medeniyetler seviyesindeyken, hükümetler her gün yeni ssk kararları, erken emeklilik vb. yasalar çıkarırken nasıl oldu da böyle kötü bir yönetim gösterebildin?
muhatabına sorulması gereken sorulardır:
- 14 yaşında kıza nasıl tacizde bulunulur?
- abd himayesinde nasıl islamcı olunur?
- millet aç yatarken çoluk çocuğa nasıl gemicik alınır?
- mehmetçik sağda solda şehit düşerken, oğlana nasıl çürük raporu alınır?
ssk gibi bir kurumu yönettiniz ve şu an iktidar partisi dört bir koldan bütün banka hesaplarınızı, mal varlıklarınızı hallaç pamuğu gibi atıp bir yolsuzluğunuzu, bırakın yolsuzluğu en azından elit olmayan bir davranışınızı aramaktadır? ama şu ana kadar vakit, zaman gibi gazetelerde dev puntolarla yazılamadığına göre her hangi bir yolsuzluğunuz veya elit olmayan bir davranışınız yok. şimdi soruma geçiyorum.
bu kadar yolsuzluğa bulaşmış bir siyaset ve bürokrasi yapısı içinde bunu nasıl başardınız?
hırsızlara, saltanat meraklılarına, amerikancılara, asker kaçaklarına, 700 euroya türban alıp sonra filistinde aç çocuklar var diye duygu sömürüsü yapanlara, tacizcileri savunanlara, kendini vahabi sananlara.... oy veren, din, namaz, namus, vatan, millet gibi kavramlardan dem vurup her türlü ahlaksızlığı görmezden gelen 'kafasında türbanı varsa, namaz kılıyorsa hırsız da tacizci de olsa yine cennetliktir' diyen insanlara niye belediye başkanı olmak istiyorsunuz? onlar hakettiklerini bulmuşlar zaten.
Olmayacak bir durumdur. Çünkü her sorunun doğru ya da yanlış cevabı vardır. Bilmiyorum bile bir cevaptır. istanbul'u öğrenmek kolaydır. Fakat adil ve dürüst yönetimi öğrenmesi zordur. Ama gören yok.
gazeteci: bir kaç sene önce oğlunuzu bursla amerikaya okumaya gönderebildiniz? aradan geçen bir kaç senede başbakanlık maaşınız ne kadar ki amerikadan dönen oğlunuza roro gemiler alabildiniz?
kılıcdaroğlu: ben bu soruya cevap veremeyeceğim!!
gazeteci: neden cevap veremiyorsunuz gerçekleri açıklayın türk halkına lütfen?
kılıçdaroğlu: cevap veremiyorum çünkü siz beni başkası ile karıştırıyorsunuz..