Demirtaş'ın taksim'le alakalı söyledikleri bir müslüman'ın hdp'ye oy vermemesini gerektiren sebeplerden sonuncusu bile değildir. Kaldı ki adam teşbih yaptı orada, teşbihte hata olmaz. Bir müslümanın hdp'ye oy vermemesi için en temel sebepler dururken bunu eleştirmek, eğer bir siyasetçi değilseniz ve popülist bir söylem kullanmanız gerekmiyorsa, sığlıktır.
Ortada "başörtüsü kadına erkeğin uyguladığı sınırlayıcı ve özgürlüğü kısıtlayıcı bir araçtır, kadına bir zulümdür" diyen bir hdp'li levent tüzel varken, eşcinselliği söylem olarak da eylem olarak da olumlayan ve toplumun dinamiklerinden çekinmese seçim bildirgesinde eşcinsel evliliklere izin vereceğini dile getirecek olan, seçmen kitlesinin özellikle elit beyaz türk olanların hatrı sayılır bir kısmının islam düşmanı, kürt olanların ve sonradan kürtleşmişlerin ise bir kısmının marksist-leninist-ateist gelenek üzerine ideolojisini kurmuş bir örgüt olan pkk'nın sempatizanı olduğu bir hdp var, siz gitmiş taksim mevzusuna takılmışsınız.
israil'de HDP barajı geçti diye kutlamalar yapıldı. Daha ne denir?
Selahattin Demirtaş'a verdiği oy üzerinden eleştirilen müslümandır.
Selahattin Demirtaş, 1 Mayıs anmalarının taksimde gerçekleştirilmesinin hükümet tarafından yasaklanmasının ardından 1977 katliamının ve işçi katliamlarının anılmasınım Taksim dışında bir yerde gerçekleştirilmesinin mümkün olmadığını çünkü bazı eylemlerin yapılan mekanla doğrudan ilgili olduğunu söylemiş ve şu sözleri kullanmıştır: " Siz bir müslümana Kabe dışında bir yere hacı olmaya git derseniz hakaret etmiş olursunuz çünkü bu durumda mekanın anlamı büyüktür. işçiye de izin verin anma Taksim'de yapılsın çünkü dökülen kan burda döküldü. "