1. mekke dönemi sonunda başarısız olup medine ye kaçan muhammed in Yahudileri de Müslüman yapabilmek için değiştirdiği kıbledir. ilk zamanlarda kıble kabeye bakmaktaydı ancak daha sonra Yahudilerin de müslümanlaştırılması projesinde kudüs e çevirildi.
ancak Yahudiler islama geçmeyeceğini belirttikleri sırada muhammed ve cemaat kudüs e bakarak namaz kılmaktaydı ve haber tamda namaz sırasında geldiğinde muhammed çok kızarak tüm cemaat in namazını durdurmuş ve kıblelerini kabe ye doğru çevirmiştir. yani namazın başında kudüs e bakanların namazlarını kabeye bakarak bitirmişlerdir.
kendisine neden kıblenin değiştiğini soran Müslümanlara ise 'beyinsizler bu soruyu sorar' diyerek hakaret etmiştir.
olay tam olarak şu şekilde aksetmiştir;
Müslümanlar, Mekke döneminde (1. Mekke Dönemi veya Mekki Dönem'de denir) Kabe'ye dönerek namaz kılarlardı. Medine döneminin başlarında kıble kuzeye (Kudüs'e) çevriliyor. Bilindiği gibi yahudilerin kutsal şehri Kudüs'tür. Yaklaşık 17 ay sonra kıble tekrar eski yerine yani Kabe'ye çevriliyor. Peki kıble neden bir o yana bir bu yana çevrilmiştir? Bu değişiklikleri anlayabilmek için o dönemin tarihsel kayıtlarını, Muhammed'i ve Kuran'ı incelemek gerekmektedir.
Yaklaşık on yıllık 1. Mekke döneminde başarısız olup, canını kurtarmak için Medine; ye kaçan Muhammed, bu şehirde başarılı olmak için Yahudileri kendi safına çekmeye çalışır. Kuran' a Musa ile ilgili ayetler koyar, onu da peygamber olarak kabul eder. En önemlisi ise kıble Kudüs yapılır, namazlarda Kudüs'e dönülür. Bilindiği gibi Yahudilerin kutsal kenti Kudüs'tür. Ancak Yahudiler islama ilgi göstermez. Göstermek şöyle dursun Muhammed ile dalga geçmeye başlarlar. Bunun üzerine Muhammed yahudileri kendisine inandırtamayacağını anlayınca sinirlenir ve kıbleyi Kudüs; den tekrar Kabe' ye çevirir. Bu konuda Bakara Suresi'nin 145. ayetinde bazı ipuçları bulmaktayız :
"Yemin olsun ki resulum! Sen kendilerine kitap verilenlere (Ehli kitap-Yahudiler) her türlü ayeti getirsen yine onlar sana uyup kıblene dönmezler; sen de onların kıblesine dönecek değilsin. Onlar da biribirlerinin kıblesine dönmezler. Sana gelen ilimden sonra eğer sen onların arzularına uyacak olursan, işte o zaman sen hakkı çiğneyenlerden olursun."
Bakara 145. ayet görüldüğü gibi kıblenin Kabeye çevrilmesi olayı ile ilgilidir. Ayetin başındaki allahın yemin etmesinin mantıksızlığını pas geçelim. Yukarıdaki ayette Kuran’ ın "tanrısı" diyor ki: "..onlar senin kıblene dönmezler, sen de onlarinkine dönme" ! Yani yahudiler Muhammed'e uymadılar diye onlara kızarak kıbleyi değiştiriyor! Şu soru akla geliyor: Eğer uysalardı kıbleyi değiştirmeyecek mi idi? Peki 17 ay boyunca kıble neden Kudüs idi? Yahudilerin Muhammede uymayacağını allah önceden bilmiyor muydu? En başından beri kıble Mekke (Kabe) olamaz mı idi? Ayette tam bir kızgınlık ve kulis havası hakim:
"...kıblene dönmezler, sen de onların kıblesine dönecek değilsin."
Ayetin son kısımında da Muhammed sözüm ona allah tarafından uyarılıyor:
"...eğer onların arzularına uyacak olursan hakkı çiğneyenlerden olursun".
Muhammedin bu kısmı koymasındaki amaç kendisini çevresindeki müslümanlardan gelen "kıble neden değişti?" sorgusundan kurtarmaktır. "Bu kararın kesinliği konusunda allah beni böylesine uyardı" diyebilmek için eklemiştir son kısmı belliki. Bu kısım da gerçekten ilginçtir şöyle ki,"allah", elçisinden şüphe mi duyuyor ki onu uyarıyor. Üstelik bu sıralarda Muhammed en azından oniki yıllık tecrübeli bir "peygamber"! Açıkça anlaşılıyor ki "allah" da Muhammede şüpheyle bakıyor ve "onların arzularına uyacak olursan (onların kıblesine), hakkı çiğneyenlerden olursun" diyor. Eğer Muhammed'in allahın emrini çiğneme ihtimali olmasaydı herhalde "allah"(!) bu uyarıyı yapmazdı.
Bakara 142. ayet ise:
"insanlardan bir takım beyinsizler, "Önceki kıblelerinden onları çeviren nedir?" diyecekler..." diye başlıyor.
Müslümanların rahman ve rahim gibi sıfatlar atfettiği tanrısı nedense bu ayete küfrederek başlıyor!! Kıblenin değişmesiyle ilgili gayet haklı şüpheleri ve soruları olan müslümanlara "beyinsizler" diyerek küfrediyor Kuranın tanrısı!
bakara 142'deki beyinsizleri alenileştirmiş savdır.
bu huruficilik mantığını bırakmadıkça kur'an'ın mesajına hakim olamayacaksınız. tanrıcılık oynamaya devam edin.
ayrıca hep derim, şu diyanetin maelini okuyan adam dinden çıkar. (....) böyle eklemeler yapan bir diyanetimiz var, kaldırın gitsin daha iyi.
"insanların içinden beyinsiz takımı, öteden beri döndükleri kıbleden kabeye çeviren nedir diyecekler. deki; doğu'da allah'ındır batı'da."
bu ayeti kerime zalimlerden, yahudi ve hristiyanlardan "liderlik" alındıktan sonra, kıble'nin kudüs'te ki mescid-i aksa'dan, mekke'de ki mescid-i haram'a çevrilmesini anlatan ayettir. işte bu ayet kıblenin değişikliğini anlayamayan bazı beyinsizlerin müslümanların zihinlerini karıştırmak için, müslümanların kalplerinde şüphe uyandırabilmek için söyledikleri sözleri anlatır.
işte onlardan bir takım beyinsizler, sefihler, yani kar'ını zarar'ını bilemeyen insanlar, onları yani müslümanları üzerinde bulundukları kıbleden çeviren nedir diyecekler? deki; doğru da batıda allah'ındır, allah dilediğini doğru yola iletir,
kıblenin değişmesi ile bu sefihlerin ne diyeceklerini allah biliyordu, bunlar aynen allah'ın buyurduğu gibi, aynı şeyi söylemişlerdir. bu beyinsizler, allah'ın böyle belli bir yönle, belli bir cihetle, belli bir nokta ile sınırlı olduğunu, bu şekilde kıble değişincede sanki bunun allah'tan yüz çevirme anlamına geldiğini düşünüyorlardı. halbuki allah diyor ki; doğuda allah'ındır, batıda, diler doğu'ya çevirir, diler batıya. kendilerine hidayet verilenler asla bu tür sapıklıklarla meşgul olmazlar. bakın bu konuda çıkacak olan fitnelere karşı allah peygamberimizi ve bizleri uyarıyor.
bu işin dedikodusunun yapılacağı, yıllar geçsede allah'ın izniyle kıyamet kopana dek yeryüzünde fitne olacaktır, mutlak güç ve hüküm sahibi olan allah peygamberini ve rabbine inanan tüm müslümanları işte bu şekilde çıkacak olan fitnelere karşı, zihin akıl bulandırmalarına ve şüpheye düşürmeye karşı bizleri uyarmıştır. bakara suresinden sadece bir ayet alıp bu ayetlerdende kafirce şeyler türetmek ancak münafıkların işidir. dolayısı ile tamamını okumak gerekir. yeryüzündeki halifeliğin zalimlerden alınıp, müslümanlara verilmesini anlatan bir ayettir. aslından kesinlikle şüphe olmayan "allah'ın sözleridir"