çocukluk yıllarında, şimdinin converselerinden, adidaslarından çok daha değerli olan, tüm çocukların rüyasını süsleyen, tabanında her basmada ışık saçan, özellikle düğünlerde sırf bu ışığı göstermek için mevzu bahis ayakkabılarla sağa sola koşturamamış çocuktur. *
boş vakitlerinde bilgisayar başında arkadaşlarıyla online oyun oynamaktan çok toprak sahada futbol oynamış, gazoz kapağı bulmak için sokaklarda gezmiş, atari salonlarında street fighter oynarken kendisini yenen oyuncuya çok kez küfretmiş çocuktur.
ışığın ayaklar altına alınmadığı, sahip olunan şeylerin kıymetinin bilindiği zamanların çocuğudur. ayrıca zihni olmayandan çok olanla meşgul olduğu için gayet dengeli bir çocukluk geçirmiştir.
ben giydim. ama bu sebepten ötürü hiç kramponum olmadı. çocuk iken babam sormuştu, ışıklı ayakkabı mı yoksa krampon mu alayım diye, ben ışığı gördüm ışığı seçtim.
Baba askere gitmiş. Dedim annemede; "ev yaptırıyırız, baba askerden gelicek o zaman alırız".
Baba askerden geldi. Belki ışıklı aykakkabı alamadı ama tren almış.morali bozulmasın diye oynamış gibi yaptım.
Babanın yüzündeki parıltıyı görünce gerçekten sevdik. Oynadık.
benim hatırladığım ışıklı ayakkabım 93 veya 94te vardı. 13 yaşına kadar bir insanı çocuk sayarsak ve 94 ü en erken ışıklı ayakkabı çıkma tarihi sayarsak 81de doğmuş bir bebeğin ışıklı ayakkabıya ulaşabilme şansı vardır. yani hemen hemen 80de doğmuş nesillerin çoğu ışıklı ayakkabının bulunduğu çağlarda çocuk olmuştur.
Haliyle çocukluğu 80de geçmiş diye bir önermenin tamamen doğru olmayacak çocuktur.
70leri orta ve sonlarında doğup, çocukluğu 80lerde geçmiş olan çocuktur denilebilecek çocuktur.
doğuştan karizmadır. taklit ve özentiden uzaktır. büyük ihtimalle ışıklı mışıklı bizi bozar baba ne öle jan janlı filan, demiştir. velhasılı kelam büyük adam potansiyeli taşıması büyük ihtimaldir.
Işıklı ayakkabı nedir bilmeyen çocuktur. Küçük bir çocukken ayakkabılarım delikti ve ekmek almak için karda bekliyordum. O kadar çok üşümüştüm ki iki polis beni gördü. Elimden tutup soba yanan sıcak bir karakol odasına götürdüler. Ayakkabılarımı çıkarıp ayaklarımı ısıttılar. Bana sıcak çay içirdiler. O zaman bana acıdıklarını hiç anlamamıştım. Yıllar sonra benim için üzüldüklerini anladım, onları hala unutmam.
90 lı yıllarda yaşamışsa şayet o çocuk , büyük bir psikolojik travma geçirmiştir . bu tıpkı power rangers izlememiş , tusu basa nın filelerde 24 saat dönen topunu görmemiş çocuk gibidir . kötüdür .