küçükken resim yaparken yaptığım hatalar daha yeni dikkatimi çekti. mesela hava güneşli çiçekler böcekler falan ama bacadan büyük bir heyecanla dumanlar çıkıyor. aklıma gelenlerden bir tanesi.
-kuşları martıdan ibaret sanduğımdan yada genellediğimdendir herhalde "M" ile kuş çizmek.
-aynı yöne bakan çöpadamlar
-güneşin sürekli dağlar arasında olması
Dört parmaklı hatta bazen direkt parmaksız boks eldiveni şeklinde eller, vücudu bize dönük bir kadının topuklu ayakkabılarının yandan çizilmesi ve kadının üstü bize alt tarafı yana dönük tuhaf bir pozisyonda durması, nereye bastığı belli olmayan, bazen bir elma ağacı, ev veya bir papatyayla aynı boyda olan insanlar, ceviz büyüklüğünde yağmur damlaları da bu hatalar kapsamındadır.
öğretmen kurban bayramı konulu resim çizin demişti, bende bir resim çizmişim kurban var başında bir adam var elinde bıçakla daha kurban sapasağlam dururken kan akıtmışım. aldım düşük puanımı oturdum aşağı. bu arada annemde resim öğretmeni.
güneşten güneşe dik olacak şekilde büyüklü küçüklü doğrular çizerek güneş ışınlarını belirtirdik. şimdi anladım ki güneşten ışınlar toplu şekilde çıkarak dünyaya ulaşıyormuş yani çizgi çizgi değil de küme şeklinde.
bizim -akdeniz bölgesinde yaşayanlar- evlerimiz çatılı olmadığı halde,hatta hiç çatılı ev görmediğimiz halde çatılı ev çizmemiz. bu yaratıcılığımızın kısıtlanmasından kaynaklanıyor.sonuç tek tip çocuk.
sözde dışarıdan görünen tek boyutlu evimin içindeki tüm eşyaların, yemek yapan anneneden, televizyon seyreden babadan tutun da yerdeki halının desenine kadar hepsinin gözükmesi.
özel hayat kalmamış.