havayı temizleyen alet yapmıştım sözlük , ve evet yapmıştım gerçekten babam sağolsun çok yardımcı olmuştu ters hava akımıyla karşılıklı dönen 2 pervaneden çalışıyordu ikisi de ters yöne dönüyordu ve aralarında ( filtreleme özelliği olduğunu öğrendiğim ) elyaf filtre vardı fişe takınca çalışıyordu ve gerçektende çalışıyordu icadımı okula götürdüm ve fen öğretmenlerim inceledi okulda duyan bütün öğretmenler geliyo test ediyodu müdür bey bi karar aldı icadı tübitak a gönderelim diye ordan bi sike yaramaz diye cevap geldi be sözlük türkiyede mucide verilen değer bu işte.
tukenmez kalemin icini bosaltip yay ve raptiye ile calisan ufak bi canonball yapmistim.
boncuklu taabancanin ustune lazer monte etmistim.
o tabanca bozulduktan sonra lazeri tabancanin icine yerlestirmidtim tetige bastikca lazer yaniyordu.
yatagimin kenarina bi panel yapmistim her dugme farkli bi renk isikla kapliyordu yatagi ha bide o panelde en guzel dugme ise 12 tane uzaktan kumandali araba motoruna donduma cubugu takarak vantilator elde etmistim. basiyovğum feğahliyoğum swh.
Benimki de icattan çok yapı sayılır yastıklardan ev yapıp yemek masasıyla bağlantılı yapardım ya yemin ediyorum denize sıfır bir yalım olsa anca bu kadar zevk verirdi o yıllar , şimdi durum değişti tabi.
anneannemin koyundeyim bir yaz yine. her taraf sinek dolu. bir sey icat etmeliyim sineklerden kurtulmak icin. ben de seker, yapistirici, naftalin vb. ne bulursam bir karisim hazirladim.
koydum bunu bolca sinek olan bir yere. basladim beklemeye. ne gelen var ne giden.
sinekler bile benim icadimi onemseyip tuzagima dusmedi ya lan.
annemin kremlerinden birinin üzerine "gorunmezlik kremi" diye yazdım. sonra bir gün sonra hemen hemen tüm vücuduma sürdüm. salaktim ben olum o zamanlar. sonra böyle evde parlayan bir cisim gibi dolaşmaya başladım. artık ne hikmetse onlar daha çok goruyordu beni. sonra böyle abimin arkasına geçip tokadı vurdum sonra tabi banyoya kadar o da beni dövdü.
Mahallemizde tek ayağı olmayan kediye oyuncak robottan cıkardığımız ayakla esneyen bir ayağı koli bandı ile yapıştırıp bir nevi cyborg yapmıştık. Kedi de hatırı sayılır bir süre bu ayaktan istifade etmişti.
oyuncak arabalardaki küçük ampulleri çıkartıp teybin hoparlör kablolarına bağlardım. her bas vurduğunda ya da ses yükseldiğinde yanıp sönerdi. odam disko gibi olurdu. çok mutlu olurdum.
heyhat. pil ve hoparlörden oluşan saçma bir icadım vardı. kablonun uçlarını hoparlörün kablo girişlerine bantlamıştım. diğer uçları pile değdirdikçe hoparlörden cazırtı geliyordu. ama biraz ısınma sıkıntısı vardı, çok değdirince ısınıyordu. tam bir malmışım.
plastik küreğin sapının üstünden sonuna kadar 3-4 paket lastiği geçirip, amatörce gitar yapma çabaları. o gitarla konser de verirdim ben, ilk gitarımı alana kadar da devam etti.
yeminle daha buharla çalışan icatlardan haberim yokken babamgile güneşle çalışan araba yaptım diye çıkışmıştım, hatta projesini çizmiştim. şöyleydi ki arabanın arka camı büyüteç olacak o kağıdı yakacak o da buharı ısıtacaktı sonra araba hareket edecekti. çocukluğun verdiği öğrenmemişlik ve geniş hayal gücüyle resmen buhar gücüyle çalışan makineleri keşfetmiştim ama birkaç yüzyıl geç kaldığımı öğrendiğimde içim çok acımıştı.
19 ağustos depremin de dışarıda kaldığımızda boş araziye tahtalardan baraka gibi biş şey yapmıştık ve kapısı falan yoktu. gece hırsız girmesin diye toprağa çiviyi ters bi şekilde sabitlemiştim.
sonrası ise
çivi benim ayağıma battı. çocukluk ışte komik ve maksat güvende olmak. (bkz: )