eglenceyi kacirmis yazardir. benim gibi tosuncugu 3 yasina kadar, tek basina yikamayi beceremeyen annem beni hep legenden disari kaydirirmis, etraf su olurmus, ben cok gulermisim. * ahh kucukluk ah.
yoktur. olmasındır da zaten. düşünsenize toplanmışız zirve ayağına takılıyoruz, konu çocukluktan açılmış leğene kadar gelmişiz. herkes anlatacak '' ahaha ben de yazları bahçede kışları sobanın yanında yıkanırdım ahahah.. aa sen de mi negzel negzel'' süper muhabbet..ama aradan bi fırlama çıkıp ''o ne lan ben kendimi bildim bileli küvetteyim'' dese..hepimiz dalar mıyız dalmaz mıyız? bana bunu açıklayın. gördünüz mü? hoş değil yani..
zengin sayılabilecek,her şeye sahip olsa da yoksulluğun vermiş olduğu mutluluğu
yaşayamayan manevi yönden eksik yazardır...henüz leğende yıkanmanın verdiği keyfi tatmamış aynı zamanda da sobanın iyi yönlerini de azımsayan kitlenin arasındadır.. g*tümüz donsa da severdik o soğuk pazar akşamlarını yaa...
sıcaaaaaakkkkk soğuuuuuk diye bağıra bağıra yıkandıktan sonra varsa şampuan yoksa omo kaçması sonucu gözün hafif kızarması sonucunda havluya sarılarak gülümsemek... saçları sobanın sıcağında kurutmak... soba üzerindeki askıda kurutulan eşyaları giymek...