kucukken kardeşimle oynadigimiz, annem bizi evden attı oyunudur. * benim çok küçük, çocuklar için olan bi şemsiyem vardi, onun altına ikimiz sığar, güya yağmur yağıyomuş, hava soğukmuş ve annemiz bizi evden atmış gibi ağlardık.. * ben kardeşimi, ağlama kardeşim diye teselli ederdim.. *
çok küçükken sanırım beş yaşındaydım, karıncalarla oynardım.
sevmezdim etrafımdaki salya sümük ağlaşan çocukları.
karıncalar daha bi yakın gelirdi bana.
ya doktorculuk oynardık biz komşu kızıyla. serap mıydı neydi adı hatırlamıyorum tam adını da böyle tedavi falan ederdi beni. sonra nasıl olurdu bilmem kukusunu göstermişti bana. tuhaf olmuştum, baya anlayamamıştım o kesiğin neden orada olduğunu. tuhaf zamanlardı o zamanlar.
sıgara paketleri ve gazoz/kola metalik kapaklarıyla bazı oyunlar vardı. ama ne olduğunu anımsayamadım. deli gibi yollarda paket ve kapak toplardık. öyle bilgisayar falan yoktu bizim zamanımızda.
simit. bir daire çizilir ebe daireden çıkar çıkmaz rakiplere gücünün yettiği kadar 'simiiiitt!' diye bağırır. bağırırken birini ellerse ellenen kişi daireye dönerek ebe olur ama hızlı dönmesi gerekmektedir zira bol dayak yiyecektir ayrıca ebe siimiit derken kesilirse o da dayak yer. zevkli oyundu be.
yedi kiremit diyorduk kule de diyorduk yakalamalı kovalamalı güzel bir oyundu.
malzemeler;
2 ekip oluşturabilecek kadar çocuk(cinsiyet önemli değil)
7 adet düz taş üst üste dizilebilecek şekilde
1 adet top
1 adet geniş bir alan
oynanışı:
oyun oynamak isteyen elime mum diksin nidalarıyla bir çocuk sesi duyulur önce. oyun oynamak isteyen tüm çocuklar işaret parmaklarını bu sesi çıkaran çocuğun avucuna dokundururlar. gerekli sayı ve katılım yapacak kimse kalmayınca iki genç aldım verdim adımlarıyla ekibe dahil edeceği ilk kişiyi seçmek için birbirlerine üstünlük sağlamaya çalışırlar. diğerinin ayağına basan kişi ilk kişiyi seçer ve sırayla ekip dağılımı yapılır. eşit sayıda iki ekip kurulur. sayıda tutarsızlık varsa diğer ekibe göre güçsüz görünen ekibe bir kişi fazla verilir ya da yaşı en küçük olan ya da çocuklar arasında en çelimsiz olan fındık fıstık olur ve hep kaçan ekipte olur. takımlar kurulduktan sonra yaş mı kuru mu * seçimiyle kimin atıcı kimin kovalayıcı ekip olacağı belirlenir. oyuna başlamaya hazırsınızdır.
oyun şöyledir. sağdan soldan toplanan olabildiğince düz taşlar belirlenen bir noktaya en büyükten en küçüğe yeryüzünden gökyüzüne doğru üst üste sıralanır. burada taş seçimi çok önemlidir ama. öyle dikkatli seçilmelidir ki top değdiğinde hemen yıkılmalı atıcı ekip için. tekrar dizmeye çalışırken zor dizilmelidir yakalayıcı ekip için.
gerekli 7 taş bulunup kule oluşturulduktan sonra çocuk adımlarıyla kuleden başlayarak 10 adım atılır ve oraya bir çizgi çekilir. top oyuna başlarken atıcı ekiptedir. atıcı ekibin 3 atış hakkı vardır kuleyi devirmek için. eğer bu üç atışta deviremezse kuleyi ekipler yer değiştirir. yakalayıcı ekip top yuvarlama sırasında kesinlikle oyuna müdahale edemezler atılan top kuleyi geçene kadar. topa ya da kuleye müdahale olursa atış sayılmaz ve tekrarlanır.atıcı ekibin tamamı çizgi arkasında yakalayıcı ekibin tamamıda kulenin arkasında durmalıdır. top iki elle tutulur ve o şekilde yuvarlanır kuleye doğru. ayak kullanılmaz. ayakların tek kullanım alanı kaçmak ya da kovalamaktır. ekipler kendi içinde en iyi 3 atıcıyı belirler çünkü 1 oyunda 1 oyuncunun 1 atış şansı vardır. kule yıkılana kadar 3 atış yapılır kule yıkıldığı anda oyun başlar ve yakalayıcı ekipten en hızlı koşan topu kucaklayıp atıcı ekipten kaçan elemanları topla vurarak oyun dışı bırakmaya çalışır. kule yeniden dizilmeden ya da atıcı ekipte herkes vurulmadan ya da yakalanmadan topla yeniden oyuna dahil olamaz. yakalayıcı ekibin şu kötü yanı vardır tek top vardır. ve kulenin etrafından fazla uzaklaşamaz uzaklaşırsa atıcı ekibin geri kalan oyuncuları kuleyi dizebilirler ve yakalayıcı ekip sürekli aynı şekilde oyuna devam eder. çok fena bir stratejik oyundur. oyun bu şekilde akşam ezanına kadar devam eder.
