note: yaptım demedim gençler, televizyonlarda yengesini düdükleyenler varken gerçek hayatta bu tiplerin olmasından da bahsettim ben. ne ayaksınız olm siz beni eksiliyosunuz dövüşçü olduğumu bilmiyosunuz galiba adres verin?
küçükken sevişilmez. kamışa su yürümez. henüz vücuda zehir (testesteron) girmemiştir. girdikten sonra ise artık küçük değilsinizdir. az çok ne yapılır kiminle yapılır bilirsiniz.
kan dondurucu çirkin şeyler bunlar. insanlık neredeyse en ilkel atalarından bu yana ensestten iğreniyor ve sapık zihniyetliler hariç uzak duruyor. trollüğünde bir sınırı olmalı...
senelerce, bütün çocukluğu ve hatta ilk gençliği boyunca abisi tarafından tecavüze magruz kalan kızlar var.ve bu ülkede bu o kadar fazla ki duysan dudağın uçuklar. bak piç seni beynin olmadığı için ağzını burnunu dağıtabilirim. trollük yapmak ayrıdır düşüncesizlik piçlik yapmak ayrıdır. o kadın bu yazılarınızı görüyor ve sadece abisinden değil bütün insanlıktan tiksiniyor. biraz insan kalın böyle ilgi çekilmez.
Bak direk yazarı refere ediyorum hasanjan açtığın başlığı sikeyim. Bu başlığı silmeyen mod bu entry üstteki yazarı referasdfghhjkl diye saçmalayacaksa önce başlığı silsin.
Ne doğuda yaşanır beynini sikim senin.Hayatında kaç doğuya gittin ve kardeşiyle sevişen bi piç gördüm.Nasıl bi insansın lan sen.Şu kagadan kurtulun artık.Biraz haysiyetiniz olsun.
Ensest yasağı, psikanaliz kuramı ve antropoloji de toplumun ve kültürün oluşumunu sağlayan temel yasak ve yasa olarak değerlendirilir. Temel bastırma mekanizmasının kuruluşu, bu ilk yasağın sürecini izler ve bunun sonucunda "ilkel dürtüler"in yerini "kültürel semboller" alır. Sigmund Freud'un psikanaliz kuramı ve onun Jacques Lacan tarafından değerlendiriliş biçiminde söz konusu ensest yasağının bu anlamda ele alınışı söz konusudur.
ilk olarak Totem ve Tabu'da Freud antoropolijik bulgulardan yararlanarak söz konusu ensest yasağını inceler ve bunun toplumsal bağlamını ortaya koymaya çalışır. Lacan'a gelindiğinde ise toplumun ve bilincin kuruluşunun temel süreçleri açısından psikanaliz kuramının temel yasalarından biri olarak değerlendirilir. Baba'nın yasası, kendini Ensest yasağı olarak ortaya koyar. Ödipal evrede çocuk bu yasağı tanıyarak Baba'nın yasasına uyar, imgesel olan bu süreç boyunca Simgesel olan tarafından bastırılır ve böylece çocuk Kültürel Düzen'e girmiş olur. Ayna Evresi'nde annesiyle bütünleşmek arzusunda olan çocuk, bu yasanın tanınmasıyla toplumsal kültürel yaşama dahil olur, doğal güdülerini bastırarak kendi mevcudiyetinin farkına varır.
Bilinç-bilinçdışı bölünmesi de bu süreçlerin ürünü olduğu için, söz konusu yaklaşıma göre, insanın düşünenbir varlık olması da tamamen bu ensest yasağıyla ilintilidir. Bu yasağı benzer bir tarzda ancak başka bir düzlemde kullanılmasıda antropoliji alanında görülür.