hemen hemen herkesin başına gelmiş olaydır. daha küçükken çevremizdeki kişiler konuşurken sadece dinlemekle yetiniriz dinlerkende yeni yeni kelimeler öğreniriz fakat bu kelimeler bize ulaştığında biraz hasarlıdırlar. kelimelerin anlamlarınıda öğrendikten sonra sıra gelir kullanmaya kelimeyi herhangi bir ortamda kullandığımızda yanlış söylediğimiz anlaşılırsa o ortamdaki herkes işini gücünü bırakız bize gülmeye başlar ve ufak bir yüz kızarıklığı ve tebessümle o günü atlattıktan sonra bir hafta kadar o günü hatırlar ve kelimenin yeni doğru haline alışmaya çalışırız.
işte o kelimelerden bir kaçı;
y d
....... ......
kozolet - klozet
pestival - festival
tamuk - pamuk
tul biber - pul biber
topa - pota
veletlerin böyle sepsempatik olmasını sağlar bu. ben bunu hiç yapmazmışım. her kelimeyi doğru telaffuz ederek süper zeka'mı sergilermişim. işte bu yüzdendir ki sevimli bir çocuk dönemindense milletin ağzına sıçan bir çocuk olmuşum. her boku bilirdim bak hatırlıyorum. babamın pornolarını filan izlerdim 5 yaşımdayken. bu yüzden erken verdiler beni okula. ilk cinsel deneyimimi ilkokul 3 te yaşadığımda "sevişelim mi ülkücan" demiştim kıza. doğru bir telaffuzdu. hemen eline aldı kız tabi oracıkta. evet.**
allahısmaladık- allahısmarladık. aslında çok da gülünecek veya düşünülecek bir entry olmadı ama sabah mahmurluğu. biraz sonra da kimya olimpiyatına gireceğim için gerginlik var biraz.
bi de her bi şeye alkııııış dermişim. hatta adana'da bir lokantada bir bardak düşürüp kırmışım. tam ağlayacakken annemler alkııııış diyerek alkışlayıp gülmüşler. e hal böyle olunca bende tüm bardakları fırlatmışım. şimdi ne alaka bilmiyorum da anlatasım geldi işte.