oynamak için sokağa çıktığın anda,etraftaki balkonlardan birinde emek ve sigara aldırmak için ''küçüüüüüüükk'' diye bağıran yetişkin amcalar,teyzeler.küçük olduğunu yüzüne çarpmalarına mı kızarsın,bakkal çırağı yerine konulmana mı bilemezsin.
kendi aralarında konuşan, gülüp şakalaşan yetişkinlerin, neden söz ettikleri hakkında, yaşınız gereği, en ufak bir bok anlamamamak suretiyle bütün konulara fransız kalmaktır.
hele ki misafirlikteysiniz, mecburen yanlarında öyle boş bakışlarla takılıp zamanın geçmesini, bu sıkıcı ev gezmesinin bir an önce bitmesini sabırsızlıkla beklersiniz. gerçi o yaşlarda insanda zaman kavramı da pek olmadığından, kalkış zamanını genelde anne babanın tepkilerine ve mimiklerine göre tahmin etmeye çalışırsınız.
bu sıkıcı süreçten geçmek zorunda kalan her küçük çocuk, eninde sonunda evin saçma sapan bir yerinde uyuya kalır (koltuğun arkasında ya da yemek masasının altında filan).
sonuç:
eğer akşamları babasının kucağında eve götürülürken uyuklayan küçük bir çocuk görürseniz, bilin ki o zavallım da aynı bu boktan durumu yaşamıştır işte.