eve ilk adımını attığında özellikle erkek çocuğuysa utanır. böyle bir arkayı dönmeler, montunu çıkarmaya izin vermemeler, annenin arkasına saklanmalar.
aradan yarım saat geçer, sanki o utanan o çekinen o değilmiş gibi başlar şımarmaya, eline alır o kurabiyeyi ordan oraya ordan oraya yürür misafir veledi.
bunlar böyledir işte. dua edin de bilgisayarı görmesin.
çok üzün süre bizde kalmaya gelen bir akrabamız vardı ve kız baya obez gibiydi o yaşta. sabahtan akşama kadar şimdi cips yiyelim, şimdi çikolata yiyelim gibi oyunlar oynar, evdeki yemeklerimizi hızla tüketirdi. yani duruma göre ocağınıza incir ağacı dikecek çocuklar olabiliyor bunlar.
ilk önce çekingen tavırlar içerisinde birbirlerini süzer, misafir çocuk ailesinin yanından,arkasından ve koltuk altlarından ev sahibinin ısrarlı tekliflerine rağmen çıkmayı tercih etmeyen tavır içerisine girer ve zorla ev sahibi kendi çocuğuna teklif yapması için-hafif yüksek sesle- "hadi olum arkadaşını odanda oyun oynamaya davet et hadi olum" demelerine rağmen sonuç getirmeyen bir davranıştır çünkü amaç çocukların birlikteliği değil ev sahibinin misafire karşı duyduğu sorumluluktur bu çocuklar arası iletişim kopuklu olan mevzuyu genellikle misafir anne üslenir ki onunda amacı çayını,kahvesini rahat içip hoş sohbetinin bölünmesini bir an önce sona erdirme çabasıdır,sonuç olarak evden ayrılırken aslında genel bir problem haline gelmiş olan iletişim sorunu ile misafirliklerinin ilk 1 saatine yakın sıkılarak,bunalarak,anneye sık sık gitme çağrısında bulunarak geçirmelerine rağmen mutlu mesut ayrılan çocuklar yine oyun arkadaşlığının ötesine geçememiş giderken de ailelerinin "hadi yavrum kardeşine hoşçakal dermisin" anonsu ile son bulmasıdır.