80li yıllarda doğan her erkek çocuğun başına gelmiş olay. ilk yetişkinliğe adım atılan o 90lı yıllarda o ingilizce öğretmeni tipli kadın Çoğumuzun rüyasını süslerdi. Başımızı yastığa koyduğumuz her akşam acaba ben hızlı büyüsem evlenebilir miyiz hayalini kurardım.
Demin gördüm televizyonda Sıvı sabunla elde Bulaşık yıkıyordu. Çok trajik geldi lan. Halbuse bana varsaydı 10 Programlı Bulaşık makinası alırdım hem de pembe olanından.
Rahmetli Kemal sunal'la koltuk belası filminde oynamıştı Berna Laçin. işte o filmde burnu kemerliydi. Berna laçin'in o filmdeki haline benzeyen liseli bi komşu kızı vardı. Ben ilkokul 3'e gidiyordum ve Berna laçin'in ulaşılmazlığından mütevellit ders Öğrenmek bahanesiyle hep bu liseli Kızın yanına çıkıyordum. Gözlerinin içi Işıl Işıl matematik anlatıyordu komşu kızı. Nedendir bilmem vanilya kokuyordu hep. Komşu kızı Şirin tıfıl halimi seviyordu benim oysa. Saçımı okşuyordu bazen ama ufak erkek çocukların başını okşar gibi beş parmağını tarak yapıp. Yine şirinliğimden mütevellit sarılırdı bazen sımsıkı ve ben göğsünün yumuşaklığında ve Berna laçin'in yokluğunda içime çekerdim vanilya kokusunu.
kendilerini çok iyi anladığım veletlerin yaptığıdır. çünkü bende ufakkene öyle bir halt edip * erol evgin'e aşık olmuştum. nasıl olmuş nerede görmüşüm hiç bilmiyorum, ama bütün gün aklımda ve yanımda bir hayalet gibi onu gezdirdiğimi biliyorum.
belki de kendisini yalnız hisseden çocukların başına gelen bir şeydir çünkü ben öyleydim.
