genellikle küçük şeylerden mutlu olmak yerine küçük şeylerden moralimizi bozuyoruz. aman diyelim boş verelim. tebessüm edin herkese gülün mutlu olun. kedilere bile selam verin doğan güneşe de. sonra bir bakmışınız mutlu olmak için çok da çaba gerekmediğini anlarız.
küçük şeylerle mutlu olduğunun farkında olma durumu insanın bunalımda olduğunun göstergelerinden biridir kanımca. zira bizi her daim mutlu eden küçük şeyler olmuştur ama biz bunun farkında değildik. peki ne değişti? sen değiştin. eskiden mutluydun ve küçük şeylerin seni mutlu ettiğini fark edemeyecek kadar mutluluğa sahiptin. oysa şimdi o kadar mutsuzsun ki etrafındaki küçük bir şeyin sende uyandırdığı mutluluğun farkına varıyorsun.
Bi çocuk gülümsemesinden, kaldırımda açan minik bi papatyadan, kuş cıvıltısı ile uyanmaktan, bi parça çikolatadan, o gün evde sevdiğin yemeğin yapılmasından, dinleyipte adını bulamadığın şarkının radyoda çalmasından, hoşlandığının kişinin selam vermesinden, çocukluk battaniyeni/resimlerini bulmaktan, eski sevilen bir dostla karşılaşmaktan, şarjın az sanarken çok olduğunu farketmekten, pantolonunun cebinde az bile olsa para bulmaktan, yatağının çarşafını değiştirip mis gibi yatakta huzurluca uyumaktan yada bunun gibi birçok şeyden mutlu olmaktır. Mutluluğun sadece büyük şeylerden olmadığını anlamaktır.
O kadar küçük şeyler ki; mutsuzluğumuzu minicik azaltalım da yaşamı bir nebze katlanılabilir dereceye getirelim, küçük şeylerde mutluluk arayalım diye diye mikrobiyolog olduk.
benim yapabildiğim çoğu zaman, bazen olmuyor ama bugün mesela, kendime yeni bir çakmak aldım çok mutluyum, benzin almayı unuttum ama yanmayan bir çakmağım oldu benimde yaşasın *. ayy şimdi sigara içesim geldi.