ruh hastası amcalardır.
top oynatmayan teyzenin kocasıdır bu aslında.
teyze ilk önce diplomatik yöntemler kullanır "top oynamayın bak karışmam sonra" şeklinde nota verir.
bu uyarıyı sallamayan çocuklara ise silahlı kuvvetler müdahele eder. yani bu amcalar cart diye keserler topu.
hatta bazılar hızlarını alamayıp sınır ötesi operasyona geçerler ve sokakta çocuk kovalarlar.
küçük çocukların topunu kesen teyzenin çok yakın akrabası, hatta kocası olduğunu düşündüğüm amcadır.
bunlar top kesmeye alıştıktan bir müddet sonra balkon ve bahçelerine top kaçmasını beklemeye başlarlar. bir süre top kesemezlerlerse derhal bahçeye erik ağacı dikip etrafını tel örgüyle kuşatırlar.
(bkz: mahallenin çocuklarına inat olsun diye yaşamak)
genelde top oynalın evin yanında bir bahçeli ev vardır. o evde*sanki cezaevi gibi girişi çıkışı yoktur. ayrıca ne tuhaftır ki o evde genelde yaşlı, hiç yüzü gülmeyen amcalar oturur. yalnız sevindirici bir durum vardır ki oda eğer topunuz ilk defa gittiyse onu verebilme ihtimali vardır ama binbir tehditle işte bu tehditlerin başında bir daha düşerse keserim lan topunuzu gidin başka yerde oynayın vardır. yani verhasıl ikinci kez topun gittiyse boku yedin.
türk futbolunun gelişmemesinde çok büyük rolleri olan amcalardır. okul bahçesin de top oynattırmayan okul müdürü ve park bekçileri de bu amcayı ibnelik sıralamasın da takip etmektedirler.
amca denilmez onlara şerefsiz mahalle kaçkınları denilebilir. bir de kestikleri topları bir tahtaya çakıp sergiletenleri vardır ki onlar daha ileri klinik vakadırlar.
çocukluğumun kara kuşağı olmuş amcadır. Adı saim'dir. Çeşme gibi nezih bi yeri dar etti mahalle kopillerine usta, yaş 70 küsur hala aynı adam, değişen tek şey bıçak yerine kasatura kullanıyor. hiç unutmam yıl bilmem kaç 0, mikasa toplar meşhur o zaman. gittim aldım hemen, modaya uyduk. 20 bilemedin 30 dakika geçti, geçmedi. Hop gitti saim amca'nın balkona, e tabi 3 dakika sonra karpuz gibi bölündü topum ah ah. mahallenin en azılı çocuklarındanım tabi, kaptım taşı camı, çerçeveyi indirdim. top oynamam engellenemezdi. o zamanlar çılgın gibi top oynuyorum. Sokaklarda geliştik karşıya, göztepe derken mahalleye geri döndük.
çocukken sıkca karşılaştığımız amca tipidir. amca emeklidir ve günün bir çoğunu hatta tamamını evde penceresinin önünde geçirir. sokakta top oynayan çocukları kıskanan amca çıkıp kıskançlığını yenmek için toplarını keser. o yaştaki çocuklar için psikolojik bunalım başlar.
yolu üstüne muz kabuğu atılası amcalardır,vakti zamanında plastik topu kestin anladık
tutupta almanyadan hediye gelmiş mikasa toptan ne istedin ? çocuğun babası kapına dayanır, parayı bir güzel bayılırısın. yaaa !!
malulen emeklidir, işi gücü yoktur,evli değildir ** öğleden sonralarını parka gidip, kendi gibi dul, torun, torba sallayan, emekli bi manitayla bankta sohbeti koyulaştıracağına, çocuklara sarmış amcadır.kötüdür efendim kötü.**
