beş yaşındaki kuzenim uyumaktadır. ben ise onu uyandırmak için bin bir türlü maymunluğu yapmaktayımdır. sonunda uyandıramayınca yatakta bir iki kere zıpladım, haliyle yatağın yaylarından ses geldi.
kuzen: o ses nerden geliyoo?
ben: bu yatağın altında periler vaar.
kuzen: saçmalama, peri diye bi' şey yok.
akabinde yanağıma bir de tokat yapıştırmıştır ki unutamam...
Konya sille' de bizans devrinden kalma bir kiliseyi çocuklar demir çubukla oymaya çalışıyordu. Sanat tarihi okuyoruz ya o yıllarda, bilinç fışkırıyor her yerimizden, uyarmak zorunda hissediyoruz kendimizi. " ufaklık yapma bak, o kaç yüz yıllık eser, hem cezası var bunun" dedim. çocuk döndü " sana ne ki, sen mi yaptın, Sana giren çıkan ne, ben çubuğu duvara sokuyorum sana mı sokuyorum" dedi ben bi sustum Odur budur susuyorum.
misafirliğe gittiğimiz bir evde 3-4 yaşlarındaki teyzekızı duvarda kalkmış kireçleri söküyordu.yapma dedim "olsun daha duvar çok var" dedi.ben de "sen de haklısın" dedim içimden.
ananem: ezgi kim senin aşkın?
yanakları mıncıklanası kuzen ezgi: ya babanne sus diyorum sanaaa.
a: sizin sınıftaki berk mi yoksa?
e: hiçte bile sen söyle bakalım senin aşkın kiiim?
a: anneme sarılarak işte benim aşkım bak yanımda.
e: ıııaa olmaz ki öyle kızla erkek olması lasım aşk için.
anne, baba ve 5 yaşındaki kız çocuğu gecenin ilerleyen saatlerinde kocaman bir çikolatayı götürmektedir.o saatte evin 8 yaşındaki oğlu ise sıcacık yatağında mışıl mışıl uyumaktadır.
saat zaten ilerlemiş, uykusu gözlerinden akan cimcime kızdan az sonra şöyle bir söz duyulur:
-çocuklar bundan sonrası abimize kalsın...
o kadar o kadar kibar bir 3 yaşında beyefendi ki arkadaşın oğlu, babasının oğlu.
ailece gidilen bir haftasonu tatilinde kalınan aynı ev ortamında o günün hit bir şarkısı dilime dolanmış ara ara mırıldanırken; efendiliği sus demeye susturmaya izin vermiyor. sonunda kurduğu cümle ile istemesen bile dilin tutulunca susuyorsun tabi.
- Sen bi kendini susturur musun?
yalama olan teyzeoğlumun yanında, ki kendisi o zaman 10-13 yaşlarındaydı kendi kendime traş bıçağımı unuttuğumu kendi kendime dile getirirken traş bıçağını ne yapcağımı sordu. götüme sokcam dedim kendisine. sağolsun o da götüme sokcaksam bıçağını çıkarmam gerektiğini söyledi. parçalarmışım.
henüz ilkokula bile gitmeyen minik kuzen yaptığı maymunluklarla etrafındaki herkesi kırıp geçirmekteyken, nedense durduk yere bana dönüp sert bir ifadeyle,
- sen gülme!
demişti. yalnız o kadar etkili demişti ki bunu, cevap bile verememiştim el kadar bebeye.
şimdi çocuk büyüdü, hatta liseye gidiyor filan ama ben hala mesafeli davranırım o çocuğa.
plastik oyuncak sandığının kapağını yere ters çevirmiş, kendine kayık yapmış oynuyor..
2,5 yaşında..
biz de odanın kapısında durmuş onu seyrediyoruz.
ben : hanım bak şimdi nasıl kitleyecem zibidiyi. (daha önce beraber oynadığımız kayıkçılık oyununa gönderme yaparak)aliii oğlum nerde bunun motoru, nerdeymiş motoru bunun? motoru yok nası gidiyosun bakalım? eheh ekikiki..
hanım : ehihihi..
ali : (elindeki kum küreğini gözüme sokaraktan) tüyetle (kürek) didiyoyum baba. tüyet var bunda!
hanım : al bu da sana kapak, pardon kürek olsun beyefendi..ahuaahuaahua.
ben : eşşeğim ben zaten. malın önde gideniyim...it sıpası..
kızımla yürürken kızım birden durdu. karşısındaki adama ters ters bakarak bir yandan bir bacağını sürekli ve ritmik sallıyor iki elinide beline koymuştu. adam bana, benim kız adama bakıyordu, ben her ikisine de. adam benim kendisi dışında birine baktığımı farkedince dikkatini kızıma verdi.
-sieee lan beynini kırarım senin adam ol. (adanalı repliklerinden.)
arkadasımın evindeydik. üç yasında Ömer adında bir kardesi var. çocuk ailenin en küçüğü.
ben severken 'oy kazan dibi seni' dedim; Ömer ters ters baktı ve anladığım kadarıyla kilomu kastederek 'kazan sensin' dedi. çok bozuldum ama ...
5 yaşındaki kuzenle artada geçen konuşma
ben: vayy sen büyümüşsün ya koca adam olmuşsun
kuzen: sende öyle
ben:??? ( birinci ayar)
sen baya kilo almışsın şişko olmuşsun *
kuzen : sana cevap vermiyorum
ben: dumur???
Daha bugün yaşamışımdır ki sokakta yürürken bi çocuğun Ronaldo Ronaldooooo! die bağırarak top sürdüğünü gördüm topu ayağından aldım Memoo Memoooooooooo die sürdüm çalım attım çocuk en sonunda, Lan ver topu basıcam tekmeyi! diyince topu doğruca 4.katın çatıya attım ağlamaya başladı bağırmalar çağırmalar sonra zile bas topu iste karşındaki 80 lik daha dorusu ahiretlik dededen azar işit çocuğa bi de çikolata al tam döndüm arkamı gidiyorum ki,
Ç:Aferin adam ol.
Ben ne diyim özgüven diye bişi kalmamış ortada ronaldo nun karşısında memo napsın.
daha yeni onsekiz yaşımı doldurmuş, reşit olmuş ve her yeni reşitin girdiği özgürlük triplerindeyken annemle konuşmamıza dahil olmuştu on yaşındaki kardeşim. evden çıkmak üzereyken ;
* ben
a anne
k kardeş
*: valla reşit oldum kusura bakmayın gece istediğim zaman gelirim eve.
a: yok ya. iyi ki reşit oldun havalara bak.
*: bu işler böyle anne. para versene bana
k: madem reşit oldun yok sana para. çalış kazan. reşit olduysan artık evden para alamazsın. di mi anne?
a: ahahahahaha
*: sittir lan. hadi anne.