sözlüğün kişiliğinin gelişmesine engel olan ailedir. Her bok hakkında baskı yaparlar. Onu bırakın, çocuk belki istemeyecek ileride diye düşünmez; çocuğun bir uzvunu kesme hakkını bile kendinde görebilir bu aile. (bkz: sünnet)
dünyanın öbür ucundaki afrika ülkesinde bile, afrika dinini çocuğuna benimseten kabileler var. ya da avrupa gibi gelişmiş bir yerde, çocuğunu hristiyan ahlakına göre yetiştiren aileler var...
genellikle teistlerin bir peygamberle startını verdiği yarışın devamını getiren aileler. içimizden ya da dışımızdan birisi muhammed hira dağına saklandığında tanrı ve melekler göya ailesi oldular değil mi? örümcek mağaranın kapğısını mucizevi bir şekilde örerken, muhammed pat diye okumayı söktü. sonra müslüman ailelerin çocuklarının hepsi geri zekalı gibi hiç okumadan okumaya geçemedi. hepsi sistematik beyin yıkama operasyonlarıyla dinlerini benimsediler. bu hikayeyi yutacak kadar saf olmak ya da olmamak bütün mesele bu. bos bardağı neyle doldurursanız onunla dolar. peki ya bardak delikse ya da bardak deliyse.
ilkel toplumlarda o zaman için düzeni sağlayacak insanları insan olmasını hissettirecek hiç bir koruma ve kollama sistemi yoktu ve yazılı olmayan kuralların geçersizliği sırasında bir kitap yapıldı...
keşke ilkel olsa dediğim ailedir. Uygarlık çağında yaşamaktadırlar. Çocukta.aile de. Ve o küçük yaştaki çocuğa dini ve bir çok başka şeyleri empoze eden sırf aile de değildir. ilkel olsaydı. Belli bir yaştan sonra çocuk ailenin etkisinden kurtulabilir. Dinine, fikirlerine kendisi karar verebilirdi.
dilimlenmiş bir pastada büyük payı kapan aç kitle.
bokunu görünce bile, bu kıçımdan çıkan neydi yaaa diyen küçücük yaştaki zavallılara sonu olmayan bir konu üzerinde gereksiz gereksiz demeçler veren gereksiz kitle.
adın ne dediğinde 10 saniye duraksayan, ellerinde faşist arapların diliyle döşenmiş, empozik kitaplarla yavaş yavaş hane başına bir tane denk gelecek şekilde çoğaltılan yapılara yürüyen zavallı küçüklerden ne istiyorsunuz lan!
ilkel demek biraz kaba olur ama çocuga yapılan harekette çok doğru değildir kendi kararlarını verebilecek yaşa gelene kadar yönlendirme yapılmamalıdır aksi takdirde kişilik gelişimi engellenmiş olur.
çocugunda bir birey oldugun kabuledilmelidir gelişimini tamamladıgı zaman zaten bir yöne meyil edicektir.
ailenin tercihleriyle değil kendi tercihleriyle hayatını sürdürmelidir.
ama malesef günümüzde ben hangi dine mensupsam çocugumda o olucak diye yanlış bir düşünce var.
--spoiler--
Milli Eğitim Bakanlığı, çocuklarımızı 12 yaşından küçükken Kuran kurslarına göndererek onlara anlamadıkları bir dilde bir metin ezberletmekte ve ona paralel akıl dışı inançlar aşılamaktadır. Bir topluluk ruh hali içinde verilen böyle bir eğitimin etkilerinin daha sonra silinmesi hemen hemen imkânsızdır. Bu şekilde Milli Eğitim Bakanlığı görevi gereği çocuklarımıza verilmesi gereken bilimsel eğitimin altını oyuyor, bağımsız düşünebilen aklı selim sahibi bireyler yerine, bir yobazlar grubu oluşturulmasına zemin hazırlıyor. Çocuklarımızın bağımsız düşünerek inançlarını seçme hakları olmalıdır ki, bu en temel insan haklarından biridir. Türbanı savunurken, kimsenin inancına müdahale edilmemesi gerektiğini savunan AKP hükümeti, iş küçük çocuklara geldiği zaman onlar üzerinde acımasız bir inanç tahakkümü uygulamakta. Bu bir çifte standarttır ki, ülkenin ve çocuklarımızın geleceğine dinamit koymakla aynı anlama gelir. Bunun anayasamıza da aykırı olduğunu sanıyorum.
--spoiler--
Yüce kitabımız kuranı kerimi araştırmanızı tavsiye ederim. Kendiniz için ve ahiretiniz için kainattaki muhteşem sanata kör olan gözlerinizi açarak bakmanızı ve kendinize gelmenizi dilerim.