bugün

"millet de ne iphone kıskançlığı ne sinem kobal çekememezliği varmış beh" dedirten dizidir. lan melekler korusun isimli gübidik dizinin herhangi bir bölümünde muhakkak kızlar gider birilerine verir üstelik anneleri falanda destekler bunları , ama aynısı hatta çook daha azı küçük sırlarda olunca kıyamet kopar... eleştirecekseniz bari bir mantığa oturtun , genç kızlarımızın ahlakını bozan dizi arıyorsanız bir tarafta kavak yelleri diğer tarafta melekler korusun dururken bu diziye laf düşmez.
bi şişe viski içip* hala kendinde olan kız.

(bkz: evet su)
ülkemizde küçük küçük serenalar,blairler,chucklar,nateler eksikti.bu noksanımızıda gidericez vatana millete hayırlı olsun.
dizinin orjinalindeki serena çapkın akıllı güzel bir ablamızdı.bizim su kızımız ise fazla naif çıt kırıldım hanım hanımcık süzme saf..yazık onun halleri iç acıtıcı doğrusu:)
oyunculuk "0" bunda herkes hemfikir.
blair'i canlandıran ayşegül kızımıza sözlükçe destek olup dişlerini temizlettirelim yada kırmızı rujdan vazgeçsin diye saçma sapan bi eylem yapalım olmuyor efendim bakılmıyor mide bulandırıyor.
en cok merak ettiklerim hangi okulda diz üstü rengarenk çorap ve topuklu ayakkabıya izin var?yada hangi lise öğrencisinin ehliyeti var?yada hangi akıllı anne baba o yaştaki çocuğa son model araba alır?ha bide okulun bahçesinin oto galerisi kıvamında olmasıda enteresan..şu dizide bi hummer görmezsem gözüm açık giderim:)
ha bide okadar zenginsiniz bim'den mi alışveriş yapıyosunuz?vay pintiler demek ki böyle zengin olunuyormuş.
onların okuduğu lise ise ben nerde okudum şuan kendimden ve okulumdan şüphe ettim =))))
Su topuklu ayakkabıyla yürüme konusunda kanımca 2. büyük Bihter vakası *
sinem kobalın yine kötü oynadıg dizi. zaten yazar arkadaşlar diziyle ilgili bilgi vermişler. eklemek istediğim şey şudur : "sinem kobal dahil nerdeyse herkesin kötü oynadığı dizi". hele sinem kobala aşık olan ali karekterini oynayan çocuk rezalet oynamış. belki hiç birşey konuşmasalar güzel ve yakışıklı görünür seçilen oyuncular ama bu kadar kötü oynayıp kendilerini hoş bulmalarıda çok itici. he buarada içleri rahat olsun kötü oynamışlar ama bu dizi kesin tutar.
arda turan' ı kıskançlık krizine ve aşağılık kompleksine sokacağını düşündüğüm dizidir.

malum, dizide içkiyi dayayan sinem' i götürüyo. Bi de götüren elemanlar arda' dan ortalama 20-30 cm uzun olunca işler daha da vahim hale geliyor.

2 gün sonra gelen edit: vay be sözlük... 2 gün içinde bu entryi en beğenilen entrylerimsıralamasında 1. sıraya yerleştirdiğiniz için sizlere teşekkür mü etsem yoksa küfür mü etsem bi türlü karar veremedim. özene bezene 30-40 dk sürede yazdığım onca entryim bi tane bile şukela almazken, 1 dk da yazdığım bu entryi ihya etmeniz... sitemim bunadır. ama yine de saolun be.
sözlükteki rating cihazından anlaşıldığı kadarıyla bugün sözlüğün en çok izlediği programdır.
bu dizi tutar garanti baksanıza daha 2 bölümü yayınlandı bu da 294. entry
--spoiler--
su ve çetin beyoğlu'ndadırlar. tam birbirleriyle yakınlaşırken su'nun çantası çalınır. çetin hırsızların peşinden koşar. çantayı alır ama kendi telefonunu kaptırmıştır. su, bir türlü çetin'e ulaşamaz. sonra ayşegül'le az önce yatmış olan ali'yi arar. aralarında şu diyalog geçer:

Ali: Nerdesin?
Su: Bilmiyorum.
Ali: Kıpırdama geliyorum.

ve Ali bir sonraki sahnede taksiyle kızın yanında belirir.

nerden bildin mk kızın orda olduğunu?
--spoiler--
gossip girl izledikten sonra biraz yavan gelen dizidir fakat izlenmesi yine de güzeldir.
-oyuncuların hepsinin birbirinden çirkin,
-senaryonun türkiye ye göre iğrenç, özenti ve utanç verici,
-yurdum insanının gerizekalı olanının, beyin olmayan kafasında bulunan ağzını bir karış açarak fahişe hayallerde gezerek izleyeceği boktan dizi. bu tip dizilere dur diyecek birileri yok mu bu amuna koduğumun ülkesinde.
ulan bu kadar gençlik dizisi meraklısıydınız madem, nesi vardı güzelim dizi es-es in? niye izlemediniz reyting yaptırmadınız da diziyi yayından kaldırdı bazı pezevenk kılıklı karar vericiler. bir de milliyetçilik taslarsınız özentinin dibine vurarak. hepinizin allah belanızı versin.

zaplarken rast geldim, 15 dakika kadar izledim, gerizekalı türkiye gençliğinden bir kere daha nefret ettim.

edit: sonra da melekler korusun da dini nikahla dalga geçilmesini protesto edersiniz değil mi, kişiliksiz özentiler sizi.

edit: ahlaksızlık sadece dizi olarak kalmamış meğerse, gerçek hayatta da aynı ahlaksızlar varmış, eksi olarak sıçrıyorlar*.
bihter ile behlül olmadan tat vermeyecek dizidir. halbuki ne kadar güzel olurdu o ikili bu dizide.
birkaç dakika tahammül etmek zor dizisi.
Küçük sırlar değil ; su hanımın sırları olması gereken bir kanal d dizisi.
çok b*ktan bir dizi.izlememeli ve izleyenler uyarılmalıdır.
millet olarak antik kuntik seylere bayildigimiz icin kesin tutacaktir.
oldugu gibi komedi, sacmalik, abarti ne dersen de herseyi kaldirir bu dizi.
bir yerlerden apar topar apartalım da nasılsa izleyen salak elbet çıkar, biz de reklam aralarında yayınlarız formülüne uygun olarak kotarılmış yaz dizisi. eskiden yaz dizileri ada da moda da foça da filan çekilir ve hiç değilse biraz daha sevimli sıcak olurlardı. oysa bu, birbirinden kaknem kıl tiplerin bir araya toplandığı TV tarihinin en uyuz dizilerinden biri. türk malı na bile rahmet okutacak neredeyse. tabii bu arada nişantaşı bebek hattının henüz bodrum a çeşme ye vs gidememiş oyuncu müsveddeleri yevmiyeyi doğrultup akşamları istanbul barlarına takılıyorlar, böyle bir faydası var ayriyyaten yani.
insanları salak yerine koyan bir dizidir. bir sahnesi adamı katil eder şöyle esas kız kaybolmuştur, sevgilisi arar nerdesin der bilmiyorum kayboldum der ne hikmetse koca istanbul da kaybolan bir kızı elini koymuş gibi buldu. mekan ismi verseler şuralarda kayboldum dese anlarımda sadece kayboldum diyor ve adam elini koymuş gibi buluyor. ya bunların istanbul u köy gibi bir yer çok küçük ya da dalga geçiyor resmen senarist.
Türkiyede böyle yaşayanlar varmı acaba diye düşündürten, ıphonelar, blackberryler, bmwler, porscheler, pompacı oğlanlar filan gossip girl çakması dizidir. Tavsiye edilmez.
havuzlu sahne sağlık bilgisi dersinden fırlamış gibi olan dizi.
dün biraz izlediğim canımı sıkan dizidir efenim.

oyunculuk hakkında pek fazla bilgim yoktur ama bunlar gözüme sokarcasına bok gibi oynuyor, bak söylüyorum yine tutacak bu dizi veya bu gibi diziler.

hadi bunları geçtimde benim en çok canımı sıkan olay sınıf gibi bir dizi varken türkiyemde böyle salakça dizilerin izleniyor (ve izlenecek) olması.
kızın adı su olunca izlemediğim dizi.

(bkz: zaten dizi izlemem)
izleyen hiç bir uludağ sözlük yazarının beğenmediği halde daha ikinci bölümden 312 adet entry nin girildiği dizi başlığı. yaklaşık 300 sözlük yazarında merak uyandırıp kıyısından köşesinden izlettirmiş olması da bir başarıdır kanımca.
hacı şimdi bunun sloganında masumiyetle ilgili bir şey vardı. sonra diziyi izledik, su başta "mikemmel" bir çiçek idi. sonra daha birinci bölümden başına(!) gelmeyen kalmadı. sonra ikinci bölümde gördük ki olan yine su'ya oluyor. yalnız ilgili çeken bir şey var. kız içince sapıtıyor arkadaş. birinci bölümde neydi onun adı, çet'le iddiaya giren herif bunu vestiyere sokup bir güzel yiyişiyor. sonra kızımız "istemiyorum" diyor. çekilen resmi gören meriç "benim başıma gelse kendimi ... hissederdim" diyor. yalnız buradaki üç nokta önemli. anladık ne demek istediğini, sesi kıssalarda çok kolay anlaşılıyor. hacı daha ikinci bölümden sevişme sahnesi (ki onu da ateşli yapıcam diye affedersin bok gibi çekmişler) çekilen bir dizide bu yakıştırma çok enteresan. ardından bir kaç sahnede daha bu küfrü duyuyoruz. gelelim takıldığım bir diğer konuya. çet geliyor su'yun evine, kaçırıp taksim'in orta yerinde dolaştırıyor. sonra etkileyici iki üç laf ediyor ve ta ta ta tammm "bu gece benimle olur musun?" diyor, su kızımızda kendini kaptırıp öpülmeye hazır bir konumda bekliyor. ula resmin ortalarda dolaşıyor, millet taciz diye masuma çıkarıyor kızı... bu da kalkmış iki etkileyici lafa güm. hayır bir genç kız ne kadar etkilenirse etkilensin iki söze kendini teslim etmemeli efenim. gerçekten bu tims productions'ın dizileri enteresan bir yere götürüyor türkiye'yi. hayır bir de en çok izlenen dizileri çekiyorlar, biraz düşünür insan biz bunları yozlaştırmayalım diye. bir de genç dizisi yapıyorsunuz, gençleri seks, alkol, uyuşturucu gibi şeylere özendirerek, paranın, parasızlığın yüzünü insanlara gösterek nereye varmayı bekliyoruz. ben ve anlayabildiğim kadarıyla bir çok sözlük yazarı bir apartman dairesinde takım mobilyacılarından alınan cüzi miktarda para yatırılmış evlerde yaşıyor. dizideki zengin insanların "paçoz, varoş" olarak tanımladığı insanlardan olmak için bir sözlük yazarımızın da dediği gibi kırk fırın ekmek yiyip çalışmak lazım. adamların asgari borç tutarları bile 5,800 TL yahu. ayrıca sanırım şöyle hesaplamışlar. her ne kadar öğrencilerimiz benim gibi erken yazılmış olabilse de artık 7'den önce ilkokula almıyorlar. 7+8'den 15 yaşında liseye başlıyor öğrenciler. bunlar son sınıf öğrencisi olsa lise 4 sene olduğuna göre hesp i18 yaşını doldurmuş olabilir, bu da lüküs arabalar kullanmalarının açıklaması olabilir.
dün kardeşim yüzünden göz ucuyla bi baktığım, "anam! bu ney! kapatın!" dediğim, bazı sapkın durumları topluma normalmiş gibi empoze etmeye çalışan bir hareketin parçası olan dizi. *