Gezegenin de onu yalnız başına bırakıp geldiği o gül. Dünyaya geldiğinde gül bahçesini görmüştü küçük prens. Sonra anladı ki hiç biri kendi gülü değil.
Gururlu ve kendini begenmis bir guldur. Surekli ozel oldugunu empoze eder, kucuk prens isteklerini yerine getirmedigi zaman hasta gibi oksurur, kucuk prensi cok uzer. O nedenle onu birakip dunyaya gelir, bir gul bahcesi gorur ve kendi gulunun ozel olmadigini, hepsinin ayni guzellikte oldugunu anlar. Ancak bir sure sonra farkeder ki kendi gulu en ozelidir, cunku onun icin cabalamistir, uzerini geceleri usumesin diye cam korunakla kapatmistir. Sikayetlerini dinlemis, suskunluklarina katlanmistir. Onu ozel yapan herseyi kendisi vermistir. Sonra da gul bahcesine dönüp; güzelsiniz ama boşsunuz, sizin icin kimse hayatini feda etmez demistir.
Kuzunun onu yiyip yemediği hep aklıma takılmıştır. sonra kafamı kaldırıp gökyüzüne baktığımda anlıyorum o gül hala küçük prensle beraber nerden mi biliyorum? Çünkü hala gülümsüyor yıldızlar...
Nazlıdır, kaprislidir, istediği olmayınca hasta olur. Onu sevmek korkutucudur ama o sadece küçük prens için süslenir ve açar. Küçük prens gülünün dünyadaki bütün güllerden biri fakat kendisi için özel olduğunu anladığında gülün yerinde yeller eser.