70'li , 80'li yıllarda ülkemizde yayınlanmış yabancı menşeli bir çizgi roman. Orta çağda yaşayan cesur bir genç prensin heyecanlı maceralarını konu alıyordu. Genelde kısa boylu yancısı da ona eşlik ederdi. Meşhur şirinler de bu çizgi romanın yan tiplemeleri olarak ara ara bazı maceralarda görünürdü. (bkz: Johan et pirlouit)
Küçük Prens kitabında bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyası ele alınmaktadır. Eser toplamda yirmi yedi bölümden oluşmaktadır. Hikaye Sahra Çölü'ne düşen bir pilotun Küçük Prens ile karşılaşması ile başlamaktadır. Küçük Prens bu karşılaşmada yazara yaşadığı yeri ve yaşadığı maceraları anlatmaktadır.
Herkesin okuyabileceği bir kitap, küçük prens.değerli bir arkadaşımın hediye etmesi ile kitabı okumuştum.
çok güzeldi....
-"Hoşça git,"dedi tilki.
"vereceğim sır çok basit:insan ancak yüreğiyle baktığı zaman doğruyu görebilir.Gerçeğin mayası gözle görülmez."
Küçük prens unutmamak için tekrarladı:"gerçeğin mayası gözle görülmez."
Kitabı yıllar sonra şimdi okuyabildim. Yazarın hayatındaki çoğu detayı anlamlandırıp onlardan zevk alma çabasına şahit olmak genel olarak güzel bir deneyimdi. Çocuklara hitap etmesinin altında yetişkinlere mesajlar iletmesi zaten muazzam.
Fakat beni en çok üzen detayı yine politik tarafı oldu. Türkçe çevirisinde değil ama orijinal aslında atatürk'e kılık-kıyafet kanunundan dolayı doğrudan diktatör demesi kanıma dokundu az bir şey. Elbette medeniyete giyim tarzı ile ulaşacak değiliz ama türk bağımsızlık savaşı'na yaşamış olduğu tarihi baz alırsak birebir şahit olmuş bir insanın böyle bir kelime kullanması büyük bir amatörlük bence. Bundan dolayı da zaten yıllarca ülkemizde sansür yemiş (ki bence gereksiz, ifade özgürlüğü sonuçta).
Ama ilerde olur da çocuğum olursa ona yatağında yatarken watt bakımından düşük ampül ışığı altında okuyacağım kitapdır yine de küçük prens. (çocuğumun full+full %100 atatürkçü bir kimliğe sahip olacağını varsayarsak diyelim) .
Ilk defa dün okuduğum sanki gereğinden fazla abartıldığını düşündüğüm kitap.
Kesinlikle kötü değil ama işte... Belki de fazla beklenti yapmıştım.
Geçen ay sekiz yıldır görmeden sevdiğim - beni sebep söylemeden terkeden- eski sevgilimin benim hakkımda düşündüklerini ve o kadar yılımı boşa harcadığımı öğrendim. Belki bu yüzden kitaptakiler beni etkilemedi. Belki bu yüzden uzaktaki bir dostu sevme fikri midemi bulandırdı.
"Geceleri gökyüzündeki yıldızlara bakacaksın. Sana yıldızımın nerede olduğunu göstermek isterdim ama o, öylesine küçük ki... Hem böylesi daha iyi. Böylece yıldızım diğerlerinden herhangi biri olacak senin için ve bütün yıldızları seyretmeyi seveceksin... Hepsiyle dost olacaksın. Geceleri gökyüzüne baktığında ben onlardan birinde olduğum ve gülümsediğim için bütün yıldızlar gülüyormuş gibi gelecek sana. Yalnızca senin gülmeyi bilen yıldızların olacak!"