küçük olmak ne kadar da güzeldi...
Sevdiğini öp kaç, aşk şarkıları dinlemek yok!!..
kutu kutu Pense oynarken ne kadar da mutluyduk..?
saklambaçta birbirimizin yerini söylemeye çalışırdık..
şimdiyse kendi saklandığımız yeri bile bilmiyoruz..
düştüğümüzde dizlerimiz kanardı şimdiyse kalbimiz...
Reddedilme korkusu yoktu bi kez ağlasak bizim olurdu çünkü..
şimdi günlerce ağlıyoruz ama bizim değil başkasının oluyor..
Aşk filmlerindeki en acı karakterle değil çizgi filmlerdeki en mutlu karakterle kendimizi özdeşleştiriyorduk..
büyümeseydik de hayat hep aynı kalsaydı herşey zorlaşmasaydı..
A/B/C/D şıklarına E eklenmeseydi..
muamma olsaydı
hep gülseydik
sahte gülüş nedir bilmeseydk..
ne güzel olurdu değil mi?
Küçükken düşünmemiz gereken şeyler yoktu , saf ve temizdik kendimize oyuncaklardan ve hayallerimizden yarattığımız dünyaya odaklamıştık...Birşey isteyince yapılmayınca bi surat asmayla sunulurdu önümüze herşey.. Kafamızda yarattığımız kahramanlara inanırdık onların bizi koruyacağına ama büyüğünce anlamaya başladık hayatı ve küçüklüğe özlem başladı...
öss,vize,final,kpss gibi dertler yoktu.en büyük derdimiz ne zaman çikolata yiyeceğimiz veya ne zaman dışarı çıkıp oyun oynayacağımızdı.sabahtan akşama kadar koşup oynar hiç yorulmazdık ama şimdi 2 kat merdiven çıkınca nefes nefese kalıyoruz.*