küçük kızların düğüne gelinlikle gitmesi

entry28 galeri0
    28.
  1. Toplumun temelde başlayan eğitimi ahlakı öngörüsü. Şöyle düşün daha küçücükken bile heveslendirilen şey gelinlik veya işte üniforma. Toplum olacaksın sen bb nin istediği toplumun çalışan dişlisisin beyinsiz ve düşünemezsin. Sen sana verilen üç beş ıvır zıvırla mutlu olan kitlesin nesin sen? Sen ev araba gibi şeyleri kendine misyon edinmiş ucuz şeylerle mutlu olmasını daha çocukken öğrenmiş dişlinin dişisin. Devam. Senden sonraki de çocuğuna aynısını yapacak uyanmazsan. Uyanma
    0 ...
  2. 27.
  3. Küçük erkeklerin asker üniforması giymesi kadar normal.
    2 ...
  4. 25.
  5. her zaman gelinlik giyen küçük kızlar büyüdüklerinde evlilik delisi olmazlar.

    benimdir onlardan biri mesela. 14-15'i geçeli oldu uzun zaman ama hala bi arayışta değilim. o gelinliğin kendisi ile ilgili bi durum. kabarık etekler, kasnaklar, çiçekler, simler.. çocukların büyük olmaya özenmesi işte. kalıcı davranış bozukluğuna neden olmadı bende.
    2 ...
  6. 24.
  7. 14-15 yaşlarında da koca aramaya başlayacak olan kızların zavallı hali.
    0 ...
  8. 23.
  9. cok guzel oldumki ben boyle diyebilitelerini yakalamaya calisiyolar ama olmuyo kizlar olmuyo yav *.
    0 ...
  10. 22.
  11. Sevişmeye hazırlık kıyafetini masum bedenleri ele geçirmesi durumudur.
    1 ...
  12. 21.
  13. ilginç düğün ritüellerindendir. eskisi kadar kalmadı sanki... daha fecisi de var; eskiden bunların oyuncak bebek olanlarını da gelin arabasının kaputuna bağlayıp araba süslerlermiş lan. vah anam ki ne vah.
    1 ...
  14. 21.
  15. minicik kızlarınn erken yaşta evliliğe kodlanması işlemidir. sonuçları büyük oranda olumludur. (bkz: her genç kızın rüyası)
    1 ...
  16. 20.
  17. düğün salonuna gelinin çiçeğiyle girip salonun ortasında çiçeği geline teslim eden ve süzgün süzgün pistten ayrılan cinsinin tercih edilebileceği küçük kız çeşididir. **
    1 ...
  18. 19.
  19. toplumumuzda kızların büyüyünce olsa olsa gelin olur sizden mantığıyla şartlandırılması ve buna özendirilmesi olayıdır. ayrıca birde düğün konseptine uyduruyorlar ya acaba bunların doktora beyaz önlükle gideni, minibüse bindiklerinde ücretini göndermeyen kalmasın diyeni, kasap amcaya satırla gireni, vs. var mıdır?
    1 ...
  20. 18.
  21. muhtemelen ayağı dolanıp yere kapaklanmayla sonuçlanacak eylemdir.
    1 ...
  22. 17.
  23. daha küçükten kızların bilinçaltına evlilik kavramının yerleştirilmesi için yapılan harekettir. sonra kızlar bağlar gider aynı kavrama. ama niyeyse damatlık giydirilen erkek çocuk çok azdır. en azından ben hiç görmedim , göreni de duymadım.
    1 ...
  24. 16.
  25. hep beyazdır elbiselerim... ( yanındaki bebenin elini tut bi adım. ikinci adım)
    ben bu rengi pek çok severim... ( yanındaki bebenin elini bırak, ufacık ellerle elbisenin eteklerini tutup dön)
    papatyayı cicim çok sevdiğim için... ( yandaki elemanın elini tekrar tut bi adım iki adım)
    hep beyazdır elbiselerim... ( sahnenin ortasına gel anneyle göz göze gelip annneeee babam nerde diye cırla, ağlamaya başla)

    Ahahahahah... hatırlayanınız var mı bilmem ama ilkokul 1. sınıfta okuma bayramı yaptığımızda o yıllarda moda olan "şooora misifoyyy" diye başlayan, lambada şarkısından sonra en popüler olan kız rollerinin değişmez repliğinin dizeleri bu, "hep beyazdır elbiselerim"... dizeleri.

    geçenlerde beni görüp "ay ben bu kıza nasıl papatya rolü vermişim, bundan olsa olsa devedikeni olurmuş lan" bakışını esirgemeyen, "anneeaaa babam gelmedi mi" diye ağlamaya başlayınca, saklandığı yerden çıkıp mikrofona "nükonun babası kızınıza el sallayın" diyen bi öğretmen.

    80'lerin sonu 90ların başı, ilkokul 1.sınıfın müsameresinden bu kare. fotolarda annenin suratında benim kızım oldu mu papatya olur, gelin gibi maşallah ifadesi...
    haklı da, 10 tane kızlı erkekli grubun arasında bembeyaz giyinen tek benim. Havam 1500.

    Nasıl olmayayım lan; yıllarca giymek için can atılan, giydikten de çok değil maksimum 5 sene sonra "giydiğim güne lanet olsun" dedirten elbiseyi, gelinliği giyen tek kız benim.

    Daha müsamere başlamadan soyunma odasında (dersin bana, robert college'inden mezun. soyunma odanı yiyim lan. Sen şuna kalorifer dairesinden bozma bi yer desene) sınıfın en havalı kızı "esin" bile gelip elbisemi seviyor, "ayyyy nukoooo, harikaaaa" diye diye. Hiç oralı değilim; ayağımı yere vuraraktan "aneeaaa şunlara bişey de" diyorum en dayaklık tavrımla. Hele sınıfta bi yoksul kız var ki yanıma yaklaştığında "elleme, elleme kirleniyor" diyerekten bi alarm sistemi kurmuşum içime, kız ellemeye çalışsa, giriyor devreye kendiliğinden. çocukluk acımasızlık işte, tehlike anında camı kırınız yazısı gibi anam kafamı kırınca susuyo alarm o derece.

    Sonra başka başka fotolara bakıyorum, hepsinde stil aynı. Gecenin palyaçosu, Sevimsizlik abidesi olarak endam ediyorum ortalıkta. hayır o değil de, ulan, sanki bu elbise benimle büyüyor, kaç düğüne gidiyorum o elbiseyle bilinmez. Hayır o kadar kendimden eminim ki normalde aynı kıyafeti giyecek biriyle aynı ortama gelse kızlar sinir krizi geçirir ya, kriz mriz hak getire. fotolarda hemen hemen aynı kıyafeti (gelinliği kıyafet değil o nihahha) giymeme rağmen dans ediyorum hemcinslerimle. güven timsali gibiyim şerefsizim.

    Aha işte,
    küçükken koymuşuz bi kere kafaya gelin olmayı. Üzgünüm ama okuyan bi damat bey varsa lafım o'na; inan düğünde size kimse bakmıyor be ağa. Varsa yoksa, "ay peri kızı gibi olmuş, maşallah" tadında laflarla geline odaklı bakışlar. işte bunun getirisi bu. Yıllarca süren ve sürecek olan bi olay.

    hayır, Yap bi araştırma, 100 tane kadın yazar varsa en az 60-70 tanesi giymiştir bu sonra kaç düğünde giyildiği sayılamayan, beyaz, illaki bedene 2 beden (1 beden büyük al seneye de giyersin. Aaaa valla zengin durdu diyen anne modeon) büyük gelen, gerçek gelinin eteklerini dünyanın en mühim işini yapıyormuş gibi toplayan, konkon kelebek tadında ortalıkta dolaşan, giydiği gelinliğin eteklerine bakarak ekseni etrafında Mevlana gibi dönüp büyülenen, millet dans ederken ortalıklarda dolaşıp ayakbağı olan çocuklar. Var kendimden biliyorum. Ve Şimdi bu kızlar gelinlik giyme çağında. (O NE DEMEK LAN?)

    Ve DÜRT OMZUNDAN sor; gelinlik? diye bi tanesine;

    Cevap aynı; ne gelinliği lan bırak Allah aşkına" eheheh...

    Tanım: küçükken her düğünde üniformam olarak benimsediğim, giyene acayip bi surat ifadesi takındırtan, özgüven pompası tadında bi olaydır bu. valla.
    6 ...
  26. 15.
  27. ileriki yaşlarında zorluk çıkarmasınlar diye küçük yaşta evlilik kavramına alıştırılmaya çalışılan kızlardır.
    1 ...
  28. 14.
  29. traji komik bir hadisedir. şu an düşündüm bundan daha antipatik bir durum var mıdır diye evet daha da antipatiği varmış. o da düğünlerde küçük erkek çocuklara takım elbilse giydirmek. nedir bu anlayış. yani küçük küçük gelinler küçük küçük damatların nesi sempatik. düğünlerde ortada koşturan cüce damat ve gelinler. anne baba ellerinden tutarak getirir, sonra yine aynı anne baba çocukları koşturup düştüğünde yada üstüne pasta limonata ikilisinden birini döktüğünde, elbiseni kirlettin diye düğünün ortasında pataklar. aa o da ne bizim cücüler dayak yiyolar. kıscası çocuk çocukluğunu yaşamalı, çocuk gibi geçirmeli çocukluğunu.
    2 ...
  30. 13.
  31. hepimiz geçtik o yollardan büyüdük, baktık,hepsi hikayeymiş
    1 ...
  32. 12.
  33. büyük ihtimalle gelinin çok yakın akrabası kategorisine giren küçük kızlardır bunlar..
    onlar da o yaşların getirdiği bir sevinç dalgasına katılıp, annelerinin aldıkları gelinlikleri afiyetle giyerler..

    bir nevi, minyatür gelin diye yutturmaya çalışırlar düğündeki diğer insanlara da..
    ve kız çocuklarına evlilik takıntısını daha küçücük yaşta aşılamaya başlarlar bu gelinlik hadisesi ile..

    bak bak, küçük bir gelinlik olayının altından neler de çıkıyor?!

    hem zaten çocuk dediğin el kadar küçücük..
    gelinlik dediğin, kocamaaan ve de şişkin..
    tüm düğün boyunca zavallı yavrucak, gelinliği bir o yana bir bu yana çekiştirirdurur.. düğünden zevk de almaz.. *
    şöyle bir durum da var..
    çocukluğumda annem bana da gelinlik alsın.. ben de giyeyim diye bir yerimi yırtmadım mı? yırttım..
    gelinlik giyemeyince ağlamadım mı? ağladım..

    ama fakat ve zaman geçiyor, büyüyor insan.. anlıyor ki: her şey yaşında güzel..
    evet evet bu.. *
    3 ...
  34. 11.
  35. büyüklere özgü her türlü kıyafeti çocuklara uyarlayan kişilerin marifetidir.
    (bkz: takım elbise giyen erkek çocuğu)
    1 ...
  36. 10.
  37. küçük kızları anlarım da kimi zaman evde kaldığını düşünen aklı kemale bir türlü eremeyen dişiler de gelinliğe çok benzeyen beyaz kıyafetlerle düğünlere katılmaktadırlar. küçük bir kızın zekasına sahip olduklarından onları da bu başlık altında incelemek gerekir.
    2 ...
  38. 9.
  39. büyüme meraklarından kaynaklanan, gelinle kendilerini aynı kefeye koyma şansını elde ettikleri mutlulukları.
    1 ...
  40. 8.
  41. +ufaklık sen büyüyünce ne olacaksın?
    -gelin olacağım.
    1 ...
  42. 7.
  43. zihniyetini asla anlayamadığım, acilen yasaklanması gereken durum.
    yakışmıyor evlatcığım, yakışmıyor! haydi çocuk olayın vehametini anlayamıyor da, ebeveynleri olacak insancıklar da göremiyor mu küçücük çocukları hangi kılığa soktuklarını. olay sadece gelinlikle kalsa yine iyi.
    büyüyünce giydir kızına gelinliğini, boya küpüne de bandır; nedir bu gelinlik sevdası kardeşim... yakışmıyor işte. onların doğal halleri yüz gelini cebinden çıkartır vesselam. düğünde gelinden başkası gelinlik giymesin, işte o kadar.
    4 ...
  44. 6.
  45. tamamen özentiliktir. xxxx arkadaşım kuzeninin sünnetinde giymişti hem ablamda giymiş ben de giyecem diye tutturmaktır. ailenin tüm sözlerie rağmen inadından vazgeçmememek banane bende istiyom işte diye tutturmak, ağlaya sızlaya da istediğini yaptırmaktır. sonuç mu komşunun kızından alınan iğrenç ötesi bir gelinlikle düğüne gitmek ama kendini o düğünün en güzeli zannetmektir. ilerde de fotoğraflara bakıp anne babaya beni niye böyle giydirdiniz diye sitem etmektir.
    1 ...
  46. 5.
  47. geleneksel türk örf ve adetlerinden sayılan bir davranış biçimi.
    1 ...
  48. 4.
  49. küçük kız çocuklarını o yaştan itibaren evliliğe alıştırmak olabilir. belki de bu yüzden kızlar çok evlenmek istiyorlar...
    2 ...
© 2025 uludağ sözlük