Bu şarkıyı söylerken bir yandan da bir elin avuç içi diğerinin sırtı üstüne gelecek şekilde üst üste konur ve küçük ve baş parmaklar açılarak şarkıya eşlik edilir. Ellerden oluşan Bu temsili kurbağa havada süzülttürülerek yüzme efekti de verilirse tadından yenmez.
Bilinçaltımdan hiç çıkmayan bir anıya sebebiyet veren tekerlemedir.
Hem maziyi anmak hem anımı paylaşmak isterim. Şimdi şöyle ki:
Mahallede 4-5 küçük el ele vermiş, ağzımızda bu tekerleme, medine dilencisi gibi dönüp dururduk.
bizimle aynı yaşta, ama garip özelliklere sahip, çok olgun, eskilerden ökkeş bilmem nerede gibi bir çok seriden oluşan kitaptaki ökkeş karekterine benzeyen somurtgan, bizi hep gerizekalı yerine koyan, ceyhun isimli bir çocuk vardı.
Ama çocuk demeye bin şahit isterdi.
yaşça bizimle aynıydı, fakat Tüm mahalleden küçük boyu vardı.
Ama sanki kendisi üzerinde fazlaca mastürbasyon yapmış, kendisini geliştirmiş, çağın (mahallenin) ötesinde bir tipti.
Bir gün mahalledeki evlerden ayrı duran evinden çıktı ve bizim olduğumuz yere doğru yaklaştı.
Bize bakarak "ne oynuyorsunuz öyle döne döne @#×+!#" dedi.
Gruptan bir kaç adım öne çıkarak "küçük kurbağanın kuyruğu eheheh" dedim.
Gülerek "öyle başınız döner aman ha" dedi.
Ardından onunda bizimle oynaması için çok ısrar ettim.
Bizi kırmayıp oyuna katıldı.
Ama, çembere geçtiğinde tam el ele tutuşup dönecektik ki ceyhun, samet'e dönüp "Ben bunun elinden tutmam, burnunu karıştırıp ağzına atıyor @$!/!^@ uyuzu, balkondan gördüm" dedi.
Sonra iğrenip sameti yanımızdan uzaklaştırdık.
Her neyse oyun başladı "küçük kurba küçük kurba kuyruğun nerede?
küçük kurba küçük kurba kuyruğun nerede?"
Kuyruğum yok kuyruğum yok yüzerim derede" derken ceyhun sinirlenip ellerini arkadaşlarından çekti ve ağzından şu cümleler dökölüverdi:
-kuyruğunu, kurbağasını sikeyim. Mahalle mahalle değil herkes mundar amına koyayım.
Bu cümlelerden sonra ceyhun her zamanki gibi internet cafeye giden yolda gözden kayboldu.
Ya sen nasıl bir çocuktun be kardeşim öyle.
Aklımdan çıkmıyosun lan..
