küçük göletini bütün dünya sanan kurbağa

entry1 galeri2
    1.
  1. şöyle bir hikayesi vardı yanlış hatırlamıyorsam:
    bir kurbağa varmış. küçük su birikintisinde mutlu mesut yaşarmış. bütün bildiği sadece yaşadığı göletiymiş. çok övünürmüş yaşadığı yerle. bir gün (galiba) bir kuş gelmiş yaşadığı yere su içmek için. sohbet sohbeti açmış. kurbağa övünüp duruyormuş yaşadığı yerle, şöyle geniş, böyle büyük diye vraklayıp duruyormuş. kuş kurbağanın gözünü açmak için bir kaç yüz metre ilerde kurbağanın yaşadığı yerden milyon kat daha büyük bir su olduğunu söylemiş. kurbağa inanmamış söylediklerine, kıskandığın için yalan söylüyorsun demiş kuşa. kuş fesüpanallah diyerek uçup gitmiş gideceği yere.
    kurbağa inanmıyor inanmasına ama içine de bir kurt düşüyor. acaba kuş gerçekten doğru söylüyor olabilir mi diye geçiriyor içinden. ne kadar büyük olabilir ki diyor. belki biraz daha büyüktür, kuş kendisini kandırmaya çalışmaktadır.
    bir gün merakına yenilip çıkar yola, dakikalar sonra küçük bir tepeyi aşar aşmaz kocaman okyanusu görür önünde. gördüklerine inanamaz, nereye baksa su ile karşılaşır. heyecan, sinir, kızgınlık, öfke binlerce duygu yaşar bir anda ve şişmeye başlar bu duygularla. şişer, şişer, şişer ve sonunda dayanamaz narin vücüdu ve patlar.
    işte böyle: bazı insanlar kendi göletlerini bütün dünya sanmaktan vazgeçmiyorlar ve sadece kendi bildiklerini doğru sanıyorlar.
    kurbağa değil kuş olmak lazım bu hayatta.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük