ilk çocuklar ilk göz ağrısıdır , yeri başkadır derler . ikincilere de allah apayrı bir güzellik , özellik verir ki ilk gözağrısından aşağı kalmasın , o da çok sevilsin diye. aslında ikisi de eşit seviliyormuş. öyle diyorlar
allahın adaleti işte.
aslında öyle değildir. sadece ilk çocukta tecrübesizlikle birlikte gelen acemilik anne-babayı bilinçsizce harkete ettirir. 2. çocuk olur ve ilk çocuk der ki; "bana kızıyorlardı ona iyi davranıyorlar, onu daha çok seviyorlar." sevgiyle alakası yoktur işte. 1. çocuk kobay olmuştur sadece 2.sinde ise artık bilinçlenilmiştir.
her evde olmayandır. sakat doğduğum için, daha doğrusu anne karnında kalbimin durması yüzünden vakumla alınıp ayrıca sakat doğduğum için benden iğrenen bir annem var. ablamla da aramda dokuz yaş var. ablam ağzıma tükürürdü annem kılını kıpırdatmazdı.
bu var ya valla. annem 2 haftadır geziniyor ortalıkta oğluşum da oğluşum. neymiş 1,5 aydır yokmuş tatildeymiş. ben de staja gidicem 1 ay ben de aynı muameleyi görmezsem evde cıngar çıkacak.
sizin çocukluğunuz boyunca yediğiniz dayağın haddi hesabı yoktur, terlik manyağı olmuşsunuzdur. alınan kıyafetler hep pazar malı ve 1 beden büyüktür bir yıl sonra giyilmesi için. soba kurma, kömür taşıma, boya yapma, eşya taşıma, zorla çıraklığa verilme gibi durumlar sizin başınıza gelmiştir.
o dayak nedir bilmez, adidas/nike ayakkabıdan başka ayakkabı giymez.
soba kurmaz, eşya taşımaz, boya yapmaz beceremez o denir.
çırak verilmez bütün yaz internetin başında oturtulur.
bunlar söylendiğinde ise aman sende denir, iki boru takıversen ne olur denir, o zaman durumumuz yoktu sana alamadık ona da mı almayalım denir. büyük evladın kendini sik gibi hissetmesini, yapayalnız, sevilmeyen biri olarak hissetmesini kimse umursamaz.