siyah, bukleli tüyleri olan süs köpeğinin adı çapkındır.
çocuk, aslında köpeğiyle ilk karşılaştığında çok korkmuştur. zamanla arkadaşlıkları gelişmiştir. çocuğu kovalayan alman kurduna dahi kafa tutmuştur minik çapkın. okuldan eve koşa koşa gelme sebebidir. çapkın'ın evde pıtı pıtı yürüyüşü büyük mutluluktur.
bir gün çocuk balkondan dışarıyı izlerken, sokağın köşesini babasının perte çıkmış arabası döner. önünde bir çekici yanında bir polis memuruyla. anne ağlarken, çocuk veterinere götürülen çapkın için endişe etmektedir. babası aklına dahi gelmez. çocukluğun verdiği bir masumiyettir bu. neyse ki babası sapa sağlam, sadece kontrol amaçlı hastanededir. ya çapkın?
-çapkın nerede anne?
çapkın can vermiştir. çocuk o günden sonra bir daha hayvan beslememiştir. sanki bu bir şaka ve çapkın çıkıp gelecektir.
Hayatınızdaki ilk ve en sadık dostunuzu kaybedişinizdir. Bir daha oyun oynayamayacaksınızdır onunla. Bir daha dertleşemeyeceksiniz, bir daha koşamayacaksınız yollarda. Pet şişe savaşlarını, koşu yarışmalarını bir daha tekrarlayamayacaksınızdır. Tüylerini okşayıp sarılamayacaksınız. Birlikte koşarken birden üstünüze düşüp sarılıp güldürmeyecektir sizi. Geldiğinizde mutlu olan gittiğinizde ise ağlayan biri olmayacaktır. Balık veya tavuk yediğinizde kemiklerini bırakacağınız biri olmayacaktır. Evden ekmek aşırıp da karnını doyuracağınız bir dostunuz, bir arkadaşınız, sırdaşınız olmayacaktır. Sizi anlayan sizinle en güzel anlarını paylaşan bir hayvan daha olmayacaktır sizin için. Yalnızca onu isteyeceksiniz, onun huzurla uyuduğunu düşüneceksinizdir. Huzur içinde uyu Karabaş, ben senin her zaman en iyi dostun olacağım, seni ve oyunlarımızı hiç unutmayacağım. Kısaca hayatınızın en berbat döneminizi geçirsiniz, kollarınızda cansız bir köpek, yıkılmış hayaller ve buz tutmuş umutlar.
